Coca Cola İçecek A.Ş.; bu kez Andy senden destek bekliyor!

ÖNCE Andy kim, onu bir aydınlatalım...
Pop art sanat akımının babası... Marily Monroe, Elvis ve Liz Taylor baskıları, cola şişelerinden resmettiği tabloları ile ünlü. Andy Warhol, 1928-1987 yılları arasında yaşamış New York’lu ressam, film yapımcısı ve yayıncı. Seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türünü kullanmış. Resimlerini afiş tekniği ile çoğaltmış. Bu radikallik aslında fabrikasyon sanata bir tepki. Ama en önemlisi, “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” sözünün babası Andy. Kapitalizmin hemen her alanda hissedilmeye başlandığı 60’ların sonu, 70’lerin başında, sistemi özetleyen bir cümle olarak tarihe geçti. Popülizmi, günümüzde yaşadığımız ünlü olma hevesini, paparazzi kültürünü, televoleleri bundan daha iyi açıklayan bir söz var mı?

Andy ve Coca Cola ilişkisi

Coca Cola, Amerika ve sonrasında tüm dünyadaki ikonik çıkışını Andy Warhol ile yakaladı. Sanatçı, 100 adet Coca-Cola şişesi, 100 adet Campbell’s kutusu ve 100 adet kağıt paradan oluşan ilk pop-art sergisini 1962’de açtı. Tüm dünyada büyük ses getiren bu sergi sonrası, Coca Cola’nın klasik, yeşile çalan cam şişesi bir arzu nesnesi haline geldi. Tüm dünyadan koleksiyonerler Coca Cola şişesi biriktirmeye başladı.

İzmir’le ne alakası var?

Hepinizin bildiği gibi Coca Cola İçecek’in İzmir Kemalpaşa’daki fabrikası 122 fabrika arasında ‘en iyi performans gösteren fabrika’ ödülünü kazandı. Bu üçlüyü (Coca Cola, Andy Warhol, İzmir) bu yazıda bir araya getirense; vazgeçmez, iflah olmaz, tiyatro tutkunu bir kadın. İsmi; Ebru Sagay. Onunla geçen yıl Fransız Kültür Merkezi sahnesinde çok da istemeyerek gittiğim Camille Claudel oyunu esnasında tanıştım. İzmirli bir tiyatrocu. Alaylı.
Mekteplilerin alayına şapka çıkartacak cinsten.
Konservatuar sınavlarını kazanıp gidememesi ayrı bir hikaye.
Asıl hikaye, Ebru’nun Camille Claduel romanını tek kişilik oyun haline getirip Fransız Kültür Merkezi’nin kapısına dayanmasıyla başlıyor.
İnadı, inat! Yönetim her cuma akşamı Ebru’ya salonu vermeyi kabul ediyor. Dudak bükerek, biraz da mecburiyetten gittim.
Mıh gibi koltuğuma çaktı beni Ebru. Tek hatırladığım yaptığı heykellerin başarısı yüzünden, hem meslektaşı, hem de sevgilisi olan Roden’in akıl hastanesine
kapattığı ve 30 yıl çürümeye mahkum ettiği Camille. Geçen yıl kaç kişi izledi bilmiyorum, ama ben hiç unutmadım.
İşte bu kadın, Camille oyunu ile İngiltere’nin en önemli tiyatro festivali Avignon’a davet edildi. Sayısız ödül aldı. “Ben bir oyun yaptım, 4-5 sene götürür beni” demedi. Bir yandan eşine, ailesine, ikiz çocuklarına kol kanat gerip bir yandan da kalktı Andy Warhol’un hayatından yola çıkan müthiş bir oyun yazdı. Türkiye’nin en önemli tiyatro yönetmenlerinden Gürol Tonbul oyunu yönetmeyi kabul etti. Sert oyun eleştirileri ile tanınan araştırmacı-yazar Şükran Kurdakul provaları izleyip oyuna tam destek verdiğini belirten bir yazı yayımladı. Ve büyük haber, Türkiye’nin en önemli sanat festivallerinden biri olan Alternatif Festival, Ebru’yu, Andy oyununu sahnelemek üzere İstanbul’a davet etti. Biliyorum, yurtdışından da pek çok festivale davet edilecek Ebru.
Şimdi sevgili Coca Cola İçecek A.Ş. yetkilileri, Ebru ve eşi, Andy Warhol oyunu için varını yoğunu harcadı. Başından beri Hakan Tartan, Ebru’ya ve projeye büyük destek verdi. Ancak bu oyunun çıkabilmesi, Ebru’nun 7-8-9 Ekim tarihlerinde “İstanbul Kumbaracı 50 Sahnesi”nde bu oyunu çıkarabilmesi için desteğinize ihtiyacı var. En azından dekorların taşınması, şampanya, meyve, bisiklet, boya, elektronik cihazlar, peruklar, kostüm, makyaj malzemeleri, eski bir fotoğraf makinesi, tripodlar, dijital baskı, ses ve ışık sistemleri gibi çok fazla malzemenin temin edilmesi gerekiyor. Kısacası, oyun boyunca Coca Cola trampeti çalan, Cola şişeleri kullanan Andy Warhol’a yıllar sonra da Coca Cola’nın bir destek vermesi gerekiyor.
Ebru’nun İstanbul’da bu oyunu çıkarması, İzmir’i başarı ile temsil etmesi gerekiyor. Ebru Sagay’a ulaşmak isterseniz, yukarıdaki mail adresime bir e-posta göndermeniz yeterli!