Benim sezonum şimdi başlıyor Alaçatı

Yaz boyu size Alaçatı yazmak hiç içimden gelmedi. Çünkü İzmir’e 40 dakika mesafedeki minyatür Güney Fransa’nın en güzel günleri asıl şimdi başlıyor. Yüksek topuklu ablalar Nişantaşı’na döndü, bu ablaları görmek için gelen meraklı halkımın okul sezonu açıldı. Restoranlar ve oteller normal fiyatlarına indi. “Cumartesi pazarı” bile cibezden, turpotundan, zeytinin hasından anlayan gerçek Alaçatı sevdalılarına kaldı. Bundan sebep; bugün size dilim döndüğünce, kış boyu açık olan Alaçatı’yı anlatacağım.

Neden gittim?

Son birkaç yıldır Alaçatı’nın yanında bir de arka mahalle Hacı Memiş’in müptelası oldum. Bu mahallede ardı ardına açılan tasarım ofisleri, ahşap boyama eskitme tekniğiyle retro objeler üreten marangozhaneler, tasarım butikleri, cam ve seramik atölyeleri ve elbette antikacılar, Alaçatı’nın “nihayet” yeni ve sanatsal bir yolculuğa doğru ilerlediğini müjdeliyor.

Maria’nın Bahçesi

Alaçatı’yı bilenler için artık bir fenomen. Bilmeyenler içinse kısaca anlatayım. Çok iyi bir şef olan sahibesi Maria Ekmekçioğlu aslen bir Yunanlı. İstanbul’da doğduktan sonra küçük yaşta Selanik’e göç etmiş. Yıllar sonra bu kez bir Türk ile evlenerek Alaçatılı olmuş. Atatürk’ün doktorluğunu yapmış dedesinin ve dinlediği mübadele hikayelerinin etkisiyle, iki yakayı yemekleriyle birleştirmek için çabalıyor. Ve başarıyor da. Mönüleri her zaman ilginç ve etkileyici. Başka yerde bulamayacağınız lezzetler hep Maria’da. Kasım ortasına kadar açık.

Barbun

Genç şef Kemal Demirasal’ın geçen yaz açtığı, beyazın hakim olduğu Barbun Alaçatı’nın belki de tek “fine dining” restoranı. Kış boyunca açık! Yemeğin yaratılma aşamalarını izlemek benim son yıllarda en çok sevdiğim şey. Burada da önü tamamen cam olan mutfak sayesinde bu şansa sahipsiniz. Barbun’daki amaç, lokal malzemeler ile temel Fransız mutfağı tekniklerini birleştirmek.

Karina Balık

Merkezde, küçücük bir sokakta, her dem taze balık bulunduran, yaz-kış açık bu restorana 2009 yılından beri gidiyorum. Henüz hiçbir masaya astronomik hesap geldiğini işitmedim. Mezeleri, ahtapot salatası, lokum kıvamında ızgara levreğini özellikle seviyorum.

Raspa Tasarım

Raspa, iki dostun hayallerini tasarıma döküp bir atölyede hayata geçirdikleri küçük, sevimli bir marangozhane. Aslında sadece marangozhane değil Raspa... İşiniz düşmese bile bir kapıdan uğrayın, hem hayat enerjileri hem de o renkli kapıları bile görülmeye değer.

Lisa Corti

Ünlü isimlerin vazgeçilmez markası Lisa Corti; Milano, Roma, Venedik, New York, Capri ve İstanbul’dan sonra bu yaz dünyanın en tatlı İtalyanı olan Carolina Okman tarafından Alaçatı Hacı Memiş Mahallesi’nde açıldı. Hiçbir yerde göremeyeceğiniz kaftanlar, şallar, bebek kıyafetleri, pareolar ve yatak örtüleri var.

Kuş Kafesi

Hayatımda gördüğüm en stil sahibi “dükkan”lardan biri. Tabii ki, Hacı Memiş’te. Cafe sanıp saatler boyu oturmak istiyorsunuz ama değil. Nefis bir tasarım-obje dükkanı. Hayal ettiği ürünleri, “kafesin dışındaki özgür kuşlar” (sanatçılar) ile birlikte ortaya çıkararak açmış burayı sahibi “Muzna”... Retro koltuklar, seramikler, tekstiller, derken oyuncaklar, tablolar, abajurlar, biblolar birbirini izlemiş. Bu ay Antakya şubesi de açılan Kuş Kafesi, özgün yapısını bozmamak, her bir ürüne verilen emek ve zamandan çalmamak için, daha fazla büyümeyi hedeflemiyor.

Kurabiye Otel

İstanbullu Akbulut Ailesi, Alaçatı’da kendi dünyalarını yaratmak için dört yıl önce yola çıkmış. Zorlu restorasyon sürecinden sonra, Hacı Memiş’in en güzel noktasında, tüm özgünlüğü ve sıcaklığı ile Kurabiye Otel doğmuş. Kendimi “evde” hissettiğim 12 odalı bu küçük otelde, sadeliği ön planda tutan Akdenizli stiline uygun döşenmiş odalar var. Her birine bir kurabiye çeşidinin adı verilmiş. Misafirler gün boyu ev yapımı limonata&kurabiyelerle ağırlanıyor.

Başka nerede kalmalı?

Çiprika Pansiyon: Yıllardır kaldığım, Alaçatı’nın göbeğinde, her yere yürüme mesafesinde, küçük, şirin, kendi halinde tek pansiyon. Fiyatları ehven. Esma Abla’nın kahvaltısı mükemmel.
www.ciprika.com
Mercan Köşk: Kasabanın hareketli meydanının yanı başında, yazın Ege mimarisinin taştan gölgesinde bir ada, kışın sıcacık bir liman vaat eden 11 odalı otel. Zarif sahibesinden daha telefonda rezervasyon yaptırırken bile pozitif enerji alıyorsunuz.