Sevmeyi biliyor musunuz?

“Neyi seversen, o olursun. Sevgi simyadır. Asla yanlış şeyi sevme çünkü seni dönüştürecektir. Hiçbir şey sevgi kadar dönüştürücü değildir. Seni daha yükseklere, doruklara çıkarabilecek bir şeyi sev. Senin ötende bir şeyi sev.”(Osho)

Haberin Devamı

“Neyi sevdiğinizi biliyor musunuz?” Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle “sevmeyi” biliyor olmanız gerek. O zaman doğru soru bu olmalı “Sevmeyi biliyor musunuz?” Bildiğimizi zannettiğimiz çok şey olduğu gibi sevdiğimizi sandığımız birçok şeyin hayatımızı yönlendirdiği aşikâr.
Her güzel duygunun sevgiye dönüşme olasılığı olduğu gibi her hissettiğiniz güzel duyguyu sevgi sanıyor olma ihtimalini unutmamak gerek. Samimi olduğunuz zaman, sevdiğiniz ya da sevdiğinizi sandığınız şeyleri ayrıştırabiliyorsunuz. Hepimizin çok iyi bildiği ancak çoğu zaman bilmezden geldiği temel değerin “saygı” olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Peki, sevdiğinizi sandığınız şey her ne ise saygı duyuyor musunuz? Buna cevap verebilmek için çimdiklenmeye ihtiyacınız olmadığını umuyorum. Bilip de çoğu zaman unuttuğunuz ya da bilmezden geldiğiniz bir başka gerçeğin “sevgide koşulsuzluk” olduğunun farkında mısınız? Değilseniz, farkına varmak için ne yapmak gerektiği konusunda kafa yormak yerine, akıllı telefonunuzla sosyal medyada dolaşmayı yeğlemeniz de olası. Burada duraklayıp yukarıda bahsettiğim “saygı ve sevgide koşulsuzluk” örneklerini düşünerek içinizden, “Bildiğimiz şeyler” ya da “Klişe” diyerek burun kıvırmış da olabilirsiniz. İşte asıl sorun da bundan kaynaklanıyor. Klişeleştirdiğiniz ama uygulamayı zül saydığınız temel değerler yerine, kendinizi kandırmayı ve kandırılmayı daha pratik bulup yüzleşmekten kaçtığınızda, sevginin gerçek tadını unutuyor, kalbe göre değil, şekle göre sevmeye başlıyorsunuz. Ne acı...

Sevmeyi biliyor musunuz

SANAT, YEMEK, AŞK ‘DEPPO 29’

Haberin Devamı

Gözlerden ırak ama gidip tadına vardığınızda gönlünüzden ırak olmayacak bir mekân “Deppo 29.”
Ankara’nın en yeşil ve sakin sokaklarından Kavaklıdere, Beyaz Zambaklar(eski Kader) Sokak’ta, ODTÜ’lü endüstriyel tasarımcı Oya Lalik Ertek ile sevgili eşi iç mimar ve müzisyen Hakan Ertek’in güzel duygularla birlikte tasarladıkları mekânın işletmecisi ise yeğenleri Çağatay Doğan. Deppo 29’un ruhu tamamen aile ve tek kelimeyle “Ankara.”
Kültür ve sanatın da başkenti Ankara’nın gittikçe yozlaşan yemek kültürünü de canlı tutacak bir yiyecek menüsü var. Ruhu doyuracak kıvamda sanatçıların eserlerinin sergilendiği ve küratörlüğünü resim sanatçısı Sibel Ünalan’ın yaptığı bir sergi salonu, el sanatlarını işleyen ellerin dert görmeyeceği anlayış ve saygıyla yerleştirilen el emeği evladiyelik hediyeliklerin yanı sıra mekâna ve meraka uygun kitapların olduğu kütüphanesi de var. Tüm bu güzellikleri tercüme eder nitelik ve enerjide tasarlanmış hem ferahlatan hem de aşkı anımsatan şahane bir iç mimarisi var. Kulaklarınızı pastan arındıracak seçkin müzisyenlerden oluşan içlerinde Hakan Ertek’in de bulunduğu Grup Antipass’ı dinlemeye mutlaka hoşlandığınız biriyle gidin, aşık olacaksınız.

Sevmeyi biliyor musunuz

KIŞ SEBZELİ ILIK SALATA

Haberin Devamı

Deppo 29’un hayranlık uyandıran bir başka tarafı da mutfak şefinin kadın olması. Sevgili şef Suna Onay’ın hazırladığı menü tamamen “sağlık” temalı. Yemeklere kadın özeni ve ruhu katılınca sağlığın yanına rahatlıkla sevgiyi de koyuyor, tadına doyamıyorsunuz. Deppo 29’a sürekli diyette olan bir gurup hanımefendiyle gittik. Bana mekânı öneren aynı zamanda Deppo’ya nefis “pastel de nata” tatlısı veren Semin Hanım’ın(Uma Padaria) sevgili arkadaşı Melda, “ılık salata”ya resmen bayıldı.

Sevmeyi biliyor musunuz

İçeriğinde kışlık kök sebzeler(karnabahar, pancar, kereviz, havuç, balkabağı, brokoli) ile karabuğday pilavı ve şef Suna Onay’a has özel tahin sos var, bayılmamak mümkün değil zaten. Melda Hanım’ı ayıltmak için içeriğinde Gökova marmeladı, lor peyniri ile tabanı cevizli dolgu, agave(sabır otu) hurma, badem ve yulafla hazırlanmış, şekersiz cheesecake verince bir baygınlık daha geçirdi. Gidin, siz de bayılın, ayılmak istemeyeceksiniz.

Sevmeyi biliyor musunuz

MEHTAP İHTİYAR ‘KISS MEE..’

Haberin Devamı

Deppo 29’da sergilenen aynı zamanda yüreği de okşayan evladiyelik nitelikteki hediyeliklerden ilgimi çekenlerden biri Ankaralı sanatçı Mehtap İhtiyar’ın “kiss mee..” serisi oldu. Görünce çok sevdiğim ve kendime göre “sevgiye çağıran figürler” olarak yorumladığım eserlerin sergileniş biçimi de sevgiye çağırıyor. Halen Bodrum Gümüşlük’te sanat çalışmalarını sürdüren Mehtap İhtiyar, doğadan topladığı ağaç kökleri, dal, tel ve metal parçaları atık olmaktan çıkarıp özgün tasarımlarla hem geri dönüştürüyor hem de birer sanat eseri olarak ruhumuzun beğenisine sunuyor. Gidin görün, “her eve lazım” olduğu konusunda hak vereceksiniz.

Yazarın Tüm Yazıları