Paylaş
Birlikte güzel yaşamak, kulağa ne hoş geliyor değil mi? Hepimizin aslında çok özlediği, hep istediği, ancak önceliklerimizi; bencil tavırlarımız ve büyüyen egolarımız belirlemeye başladıkça arka sıralarda kalan hoşgörü ile birlikte unuttuğumuz bir düşünce biçimi ‘Muaşeret’, yani birlikte güzel yaşamak. Eskiden çok güçlü ve yazılı olmayan kurallardı ‘Adabımuaşeret.’ Yazılı kurallardan bile güçlü olmasının sebebi; toplum içindeki davranışlarının başkaları tarafından takdir görmesinin kazandıracağı öz güven ve insanlardaki beğenilme arzusuydu. Okumuş olsun ya da olmasın, beğenilmeyi; adabımuaşeret kurallarını iyi bilmek ve ona göre davranmakla elde eden insan düşüncesinden, sosyal medyaya koyduğu fotoğraflardaki havalı arabası, pahalı evi ve marka giysilerle elde etmeye çalışan insan tipine ulaştık. Okuduğu onlarca kitaptan sonra sahip olduğu bilgi derinliğini kullanırken bile, karşısındakini sabırla anlamaya çalışan davranış biçiminden, internetten okuduğu birkaç cümle ile her şeye hâkim olduğunu zannedip, aksine tahammül edemediği gibi bilgisizliğinin de farkında olmayan kibir abidelerine dönüştük. Önce haddimizi bilmemiz gerek... sonrası zaten ‘Muaşeret.’
LA PETİTE NONA ‘BRİGADEİRO’
“Erkek işine geleni, kadın kafasına koyduğunu yapar” anonim deyimi; kadının başarısındaki en önemli sebebin, yaptığı işi özümseyerek, çok isteyerek ve samimiyetle yapması olduğu sonucuna varıyor. Kadın; her dilde kadındır, her renkte de, her yaşta da kadındır. Sevgili Mara Cömertoğlu 20 yıl önce evlenip ülkesini bırakarak Türkiye’ye geldiğinde, Brezilya’da kafasına koyduğu çikolata dükkânı hayalini de birlikte alıp gelmiş. Mesa Koru, Kavaklı Sokak’taki küçücük dükkânında, anne ve anneannesinden öğrendiği, kendi ülkesine has ve geleneksel yöntemlerine bağlı kalarak hazırladığı tatlı ve çikolataları sergilerken mağrur halini mutlaka görmeniz gerek. Eşi Metin Cömertoğlu’nun yaptığı çevreye duyarlı paket tasarımlarının çikolatalarla uyumu, iki aşığın kavuşması hissiyle birbirlerine olan aşkın simgesi olmuş. ‘Küçük Nine’ anlamına gelen ‘La Petit Nona’ da sergilenen 200 farklı ürün arasında en önemlisi ve gelenekseli ‘Brigadeiro’nun kelime anlamı ‘General.’ Brezilya’da geçmişte önemli bir askeri ve siyasi figür olarak bilinen ‘Eduardo Gomes’in bekar oluşundan esinlenilmiş olduğu rivayetleri var. İçerikleri farklı ama bizdeki lokum gibi; Brezilya’nın dünyada en çok bilinen çikolatası (tatlı veya şekerleme de deniyor.) ‘Brigadeiro’nun içeriğinde kullanılan ‘yoğunlaştırılmış süt’, süt, tereyağı ve şekerle yapılıyor, kaliteli kakao ile birlikte oluşturduğu ahengin lezzetiyle de mest ediyor. Sevgili Mara, yuvarladığı Brigadeiro topçuklarını süslediği çikolata parçacıklarını yurt dışından özel getirterek lezzetini katlıyor.
GUAVALI KURABİYE
Alışkın olmadığımız bir meyve ‘Guava.’ Tropik iklimlerde yetişmesi bize yabancı kalışının en önemli sebebiydi. Şimdilerde Alanya’da da üretilmeye başlanan Guava meyvesi, hemşehrisi Mara Cömertoğlu’nu da harekete geçirmiş. Öncelikle kendisinin özlediği, sonrasında da bizi müptela edip sürekli özleyeceğimiz kurabiyeleri yapmış. Yanında ikram ettiği benim de ilk kez tattığım ‘Cacao Press’ içeceği ile birlikte nefis oldu, mutlaka tadın. Sizi bilemem ama ben bayıldım.
‘CAROLİNA’ (KURU PROFİTEROL)
AH Carolina Ah.. ‘Bütün ezberleri bozdun!’ diyebilirim. Alışageldiğimiz profiterolün bayıla bayıla yediğimiz lezzetinin katlandığını düşünün. Ben düşünmeden yediğimden olsa gerek; ilk lokmada çıtır hamurun içinden akan karamel sos ve Brezilyalı ‘Carolina’ ile gizemli bir aşk’a düştüm. Sevgili Mara’nın kendi elleriyle kavurduğu, taze çekilmiş Brezilya demleme kahvesi ile birlikte iyice kendimden geçmiştim. Bayram yaklaşırken Nona’yı arayın, yeni bir aşk’a yelken açın.
ANADOLU LEZZETLERİ
Anadolu’muzun eşsiz yemeklerinin fotoğraf yoluyla yeniden canlandırılması amacıyla unutulmaz fotoğraf sanatçısı ‘Semih Ural’ adına düzenlenen ‘Semih Ural Fotoğraf Yarışması’ ya da kısa adıyla ‘SUFY’i birkaç hafta önce duyurmuştum. Pandemi’nin olumsuz koşulları göz önüne alınarak başvuru tarihleri uzatılmış, ayrıca başvuru için www.sufy.net isminde yeni bir web sitesi hazırlanmış. Mevlana ve ‘Sufi’ düşüncesi eğitiminin mutfaktan başladığını düşünürsek; çekeceğiniz yemek fotoğrafları farklı bir ruha bürünecek ve anlam kazanacaktır. İç sesinize kulak verin ve en ‘Sufi’ fotoğrafı siz çekin.
Paylaş