Kayseri ağız tadı şebit yağlaması
Kayseri’de herhangi bir pazar günü, insanların birbirlerine günün nasıl geçtiğini anlamak için Kayseri ağzıyla sordukları sorudur bu: “N’örüyon? yağlamayı yidin mi?”
Yağlama yendiyse gün güzel, yenmediyse buruk gibi. Kayseri ağzı da, ağız tadı da doğal, ikisi de samimi, ikisi de vazgeçilmez Anadolu kültürü. Karın doyurma ile yediği yemekten zevk alma arasındaki farkı en iyi anlayabileceğiniz yerlerden biri Kayseri. Kayserililerin ticari zekasının ardında yatanın, zengin Kayseri mutfağı olduğunu düşünmemek elde değil. Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki Meşhur Kayseri Tepsi Mantıcısı’ndan Ali Bey, şebit (lavaş) yağlamasının geleneksel iştah açıcı olduğunu söyledi. Ana yemeğe geçmeden önce mideyi şenliğe hazırlamanın güzel bir yolu da sayılabilir. Tandırda pişirilen mayalı şebitler, halis tereyağı ile kavrulan kıyma ve onlarla birlikte kıvam alan soğan, biber, domates. Cırgalan beldesinin el yapımı kırmızı toz biberi de katıldı mı “Dadından yinmez” dedi Ali Bey. Yoğurt mutlaka sarımsaklı olmalı, kat kat serilerek dörde bölünen şebitlerin kesik yerlerinden aşağı doğru akıtılmalı ki seyirlik olsun, iştah açılsın.
Tepsi mantısını anlatmaya gerek duymadım çünkü çok meşhur. Gerçi Ali Bey “Benden iyisi yok” diye katılmasa da, Türkiye’nin en iyi 10 tepsi mantıcısı arasına girmiş. Herhangi bir pazar Ali Bey’e uğrayın, tepsi mantı yemeden önce yağlamayı tadın, finali Nevzine ile yapın gününüz güzel geçsin.
YÜKSEK RAKIMLI, ALÇAK GÖNÜLLÜ KAHVE
Tamı tamına 97 yıl hatırlı hem de. İncegül ailesi, Ankara’da 1922’den beri 4 kuşaktır, kendi elleriyle kavurdular kahveyi. “Kavururken, ağırlığını hissetmeliyim, renginin değişimini ve tonunu görmeliyim” dedi Ahmet Hamdi İncegül. Babası da, dedesi de öyle bakarmış, “Her habbesine (tanesine) muhabbetle bakarım” dediğinde, kahvenin sevgiyi açığa çıkarmanın vazgeçilmez unsuru olduğunu düşündüm. Kahvenin yetiştiği bahçenin yeri yükseldikçe çekirdeğinin oksijenle teması artar, yükseklik oranında kalite de yükselir. Hep Brezilya dağ kahvesi kullanıyor, Ulus Hacı Bayram Mahallesi’ndeki Gül Kahve’de. “Yüksekte yetişir, alçakta içilir” sözünün, esas anlatmak istediğinin “Alçak gönüllülükle, kahve oturarak içilmeli” sonucunu çıkarmakta zorlanmadım. Hem kahveye, hem de birlikte içtiğiniz dostunuzun muhabbetine saygıdan elbette. Kahvenin, zihinsel ve duygusal gelişimimizdeki önemine, kültürel boyutunu eklediğimizde Türk kahvesinin ne denli evrensel bir pişirme şekli olduğunu kavrarız. Kavrayamadıysak, kahvenin her habbesiyle muhabbet eden adama gidelim, bize bir kahveyle anlatsın.
OYUN 2019
Kayseri mutfağını anlatırken zekadan bahsettim, kahvenin zihinsel gelişimimize katkısından söz ettim. Çoğunlukla bildiğimiz bu gerçeklere değinirken sözü, Türkiye Zeka Vakfı’nın 24’üncüsünü düzenlediği Oyun 2019’a getirmekti. Çağımız teknolojisinin, bize sağladığı avantajlarından bizi tembelleştirmesine rağmen, hepimiz mutlaka faydalanıyoruz. Birkaç tuşa dokunarak ulaştığımız bilgiyi pek fazla düşünmeden elde etmenin sağladığı zaman avantajı bize olumlu gelebilir, ancak araştırma ve düşünme yetimizi azalttığı gerçeğini de unutmamak gerek. Ailece yemeğimizi yedikten sonra, kendimize bol köpüklü Türk kahvesi yapalım (çocuklara sütlü olsun) ve bilgisayarımızın başına geçip www.tzv.org.tr adresine gidelim. Bizi yeniden düşünmeye sevk edeceğine inandığım Oyun 2019a katılım koşullarını inceledikten sonra, ailece “Oyun başlasın” diyelim.
