Paylaş
Uyumak için yatağa gittiğimizde çoğunlukla hemen uyuyamaz, birkaç dakikalığına da olsa mutlaka düşünürüz. Neyi düşündüğümüz o günkü ruh halimiz ya da varsa planladıklarımızla, hayallerimizle ilgilidir. Gözlerimizi yumduysak göz kapaklarının ardında, yummadıysak baktığımız yerde; mesela tavanda dev bir ekran belirir ve hayallerimiz, planlarımız ya da düşündüğümüz her ne ise canlanmaya başlar. Filmlerin senaryosu önceden yazılıyor, ona göre çekiliyor ve kurgulanıyor. Hayallerimizin senaryosu ise ruhsal çalkantılara göre anlık dalgalanabiliyor, tavana yansıttığımız görüntülere o günkü duygu yoğunluğumuzla müdahale edebiliyor, değiştirebiliyoruz. Zihnimize giren iyi veya kötü düşüncelerin yönlendirdiği senaryo, bazen beklemediğimiz boyutlara ulaştığında karmaşık duygularla ya uyuyakalıyor ya da uyuyamıyor sabahlıyoruz. Yaşadığımız bu ikilemin kısır döngüye dönüşmesinin altında yatanın aslında “başlamak” fiilini hayata geçirememekten kaynaklandığını düşünmüyor olmamızdır. Gerçekleştirmeyi düşündüğümüz planlarımız için atacağımız “ilk adım” kendi iç dünyamızda kurguladığımız kaygı, endişe ve zamanla kronikleşen başarısızlık korkusuyla sansüre uğradığında, göz kapaklarımızın ardında oynattığımız hayal şeridi de kırpılıyor ve giderek anlamsızlaşıyor, ilk adımı atmak tamamen mucizelere kalıyor. Henüz ilk adımını dahi atmadığımız düşüncelerimizi mükemmel olma arzusu ile imkânsız hale getirirken, adım adım uzaklaştığımızın farkına varamıyoruz. Bana göre mükemmellik, bedensel ölümsüzlük gibi bir şeydir. “Hiç birimiz ölümsüz olmadığımıza göre, mükemmelliğin tanımı da olumsuzdur.” Mükemmelliğe takılmayın, yapabildiğinizin en iyisini yapın, yani “ilk adımı” atın.
TOM YUM ÇORBASI
Uzak Doğu yemeklerinin sağlık öncelikli düşünceyle binlerce yılda biriktirilmiş geleneklerin harmanlandığı kültürün sonucu olduğuna inanıyorum. Tüm bu özelliklerine ilaveten pişirenin kattığı sevgiyle daha da lezzetlenen Uzak Doğu mutfağına has “Tayland” usulü “Tom Yum” çorbasının soğuk kış günlerinizi ısıtacağını düşünerek bahsetmek istiyorum. Tayca’da “Tom” kaynatma sürecini anlatıyor, “Yum” kelimesi de içeriğindeki karışımı ifade eden karışık anlamına gelince, insanın içini ısıtan yudumları hayal etmek de size kalıyor. İçeriğinde “karides, limon otu, limon yaprağı, havlıcan, zencefil, mantar, acı biber ve misket domates” bulunan “Tom Yum” çorbası, Hindistan cevizi sütü ilave edilerek de pişirilebiliyor, o da sizin damak zevkinizi ilgilendiriyor. Ben iki türlüsünü de pişirme ya da gidip yerinde tatma taraftarıyım. Yerinde tatma derken “Tayland’a” gitmekten bahsetmiyorum tabii ki. Hem ruhunuzu doyurmak hem de bedeninizi “Tom Yum” çorbasıyla acılı ekşili ısıtmak istiyorsanız, Ankara’da Uzak Doğu mutfağını en iyi pişiren Ümitköy Galleria veya Maidan’daki “China Bloom” tam da yeri bence. Canınız çektiyse paket istemeyin, gidin yerinde sıcak sıcak için, cidden ısınacaksınız.
FÜME KABURGALI KRUVASAN
“Kruvasan” denince önce tereyağı kokusu, sonra krema, meyve veya çikolata dolgulu tatlılar akla geliyor, iştahımız kabarıyor. Kruvasanı dilimlerken çıkan gevrek sesler ağzımızı sulandırıyor. Görüntüsü o kadar çekici ki bazen “Yeme de yanında yat” klişesi ile bir süre koklayıp, izleyerek ruhumuzu doyurmaya çalışmak fayda etmiyor, netice itibarıyla ayıla bayıla mideye gömüyoruz. Alışkanlık yapıyor, bu eşsiz zevki yaşamamıza vesile olan Tunalı, Bülten Sokak’taki “Kruvasante”ye uğramadan da edemiyoruz. Daha önce de birkaç kez yazdığım Kruvasante’nin tek şubeli, sınırlı sayıda üretip, üç gün dinlendirdikleri ekşi mayalı kruvasanları tükenince servisi kapattıkları butik ve özgün halini seviyorum. Aynı çizgide şubeleşmeden devam etmeleri en büyük arzum. Yeni ürünleri “Sante Meat” bildiğiniz tatlı lezzeti aratmayacak nitelikte nefis bir doyumluk. İçinde füme dana kaburga, füme dana jambon, cheddar peynir ve kashkaval peyniri var. Yanında köz biber, domates sos, ızgara zeytin ve pancarlı yoğurtla servis edilirken haliyle tereyağı kokusu da tüm bu güzelliğe eşlik ediyor. Paket istemeyin, lütfen yerine gidin, peynirler içinde sıcakken yiyin.
AKITMA İLE YAYINDAYIZ
Geçen hafta bahsettiğim “Aziz Devrimci ile Aşk Pişirmek” YouTube kanalı, Anadolu’nun neredeyse her köşesinde farklı yöntemlerle hazırlanıp sac üzerinde pişirilen ıslak hamur “Akıtma”nın Mezopotamya’da pişirilen halini anlatan video ile yayına girdi. “Dere Tepe Tencere” ismi ile dolaşacağım doğal mekânları, doğal pişirim geleneklerini ve en doğal insanların doğal hallerini gerek kanalımda gerekse Hürriyet Ankara’daki köşemden tüm doğallığıyla aktarmaya çalışacağım. Israr ediyorum ve geçen haftaki çağrımı yineliyorum. Lütfen takip edin.
Paylaş