Paylaş
Yemeğin felsefesini bu cümlesiyle gayet net anlatmış, Simyacı’nın yazarı. Hazırlarken dokunuşumuzla sevgimizi aşılıyor, kokladığımızda özümsüyor, pişirirken duyduğumuz seslerle benimsiyoruz. Yemeğin sunumunu gördüğümüzde iştahlanıyor, tattığımızda mutluluk salgılıyor, bunları bir araya getirmek için gösterdiğimiz çaba ise kusursuz sanatın verdiği eşsiz doyumun hazzı oluyor.
Uzakdoğu’da yüzyıllardır bu felsefenin uygulandığı yemek sanatı, uzun ve sağlıklı yaşamın, ruhsal ve bedensel doyuma ulaşmakla mümkün olduğunu kanıtlıyor. Geleneksel yemekleri, popüler kültür yemeklerden ayıran en belirgin fark, beş duyu felsefesini iliklerimize kadar hissederek doyuma ulaşmamızı sağlamasıdır.
Doğayla iç içe yaşayarak, asırların birikimi ile hazırlanan özütler, yağlar, baharatlar... Yine doğanın biriktirdiği sebzeler, taze otlar, mantarlar ve bunların uygun ölçü ile pişirme süresi, yöntemleri...
Sağlıklı beslenmenin doğal laboratuvarıdır “Çin mutfağı.”
Canınız çektiyse, durmayın! Ümitköy Galleria’da “Chinabloom” beş duyu sanatını icra ediyor. “Acılı-ekşili” çorbayla başlayın, gerisi gelir.
ACILI-EKŞİLİ ÇORBA
Çin mutfak sanatının dünyada en bilinen eseri diyebilirim. Yapımını ve tüketimini bir tedavi yöntemi olarak görün ve mutlaka pişirin. Bir wok’a (çin tavası) tavuk veya et suyu koyun. Sonra havuç, mantarlar, soya filizi, rendelenmiş zencefil, kırmızı acı biber, tavuk veya et parçaları, sirke, acı sos, soya sosu ilave edin. Baharatlar için hayal gücünüzü kullanarak karar verin, yanılmayacaksınız. Biraz kaynatıp sonra çok az nişastalı su ile çorba suyunu özleştirin. Hazırlanan çorba ocaktan indirilmeden önce çırpılmış yumurta ekleyerek karıştırın ve ocaktan alın, ince kıyılmış taze soğan serpiştirin ve iyileşin. Hasta değilseniz keyiflenin.
TADINI KAÇIRMADAN ‘SAĞLIKLI YEMEK’
Diyet yemeklerine hep mesafeli dururdum. Yemeğin önündeki “diyet” kelimesi çoğunlukla hastane yemeği tadında tatsız, tuzsuz, yağsız garip bir yiyecek çağrışımı yapardı. “Hayır düşündüğünüz gibi değil” dedi, Formena diyet’ten Derya Ercan. Yağı, tuzu, baharatı “abartmadan, kararında” kullandıklarını söyledi. Pişirme yöntemlerini, katıkların doğallığı ve malzeme kalitesi ile dengeleyerek gayet lezzetli ve sağlıklı yemekler pişirdiklerini anlattı. “Nasıl?” diye sordum, “Öncelikle kişinin beslenme alışkanlığını düzene sokarak, alışılagelmiş geleneksel ağız tadını değiştirmeden motive ediyoruz. Sürekliliği sağladığınızda bünye uyum sağlıyor, ölçülü tüketim alışkanlığıyla kilolar erimeye başlıyor, tüm tatları daha net duyumsuyorsunuz” dedi. Geleneksel yemeğimiz karnıyarığın sağlıklı pişirme yöntemini anlattı. Patlıcanları alaca soyun, tuzlu suda bekletip süzün, bıçakla karnını yarın, fırçayla 2 yk sıvı yağı sürüp 35-40 dk yumuşayana kadar fırınlayın. Tek çekimlik yağsız kıyma, soğan, biber, domates veya salça ile yağsız pişirdiğiniz içi baharatlayın, patlıcanların karnına doldurup süsleyin, 15-20 dk daha fırınlayın. Sonuç enfes, her şey tam kıvamında. Yağı, tuzu, baharatı fazla koyunca lezzet verdiğimizi düşünerek kendi tadımızı kaçırıyoruz.
BOLONEZ SOSLU KABAK SPAGETTİ
Sağlıklı yemek yapmanın öncelikle doğal ürün ve kaliteli malzeme gerektirdiğini kavradıktan sonra pişirme yöntemlerine de kolaya kaçmadan özen göstermeniz gerekiyor. Kabak spagetti, pişirme yöntemini doğru uyguladığınızda vazgeçemeyeceğiniz bir yemek. Kabakları uzunlamasına ikiye bölün çekirdekli iç kısımlarını oyup çıkarın. Spiral doğrayıcı ile dilimleyince spagetti formuna ulaşacaksınız. Havuçları da aynı yöntemle dilimledikten sonra, wok veya teflon tavada azıcık tuzla azar azar harlı ateşte soteleyin (hepsini sotelerseniz haşlanırlar) Al dente (dişe dokunur) olmaları gerekiyor. Bolonez sos yapmayı mutlaka bilirsiniz, kıymanın yağsız ve tek çekim olmasına dikkat edin sadece bir yk yağ kullanın kararında baharatlayın, pişmeye yakın maydanoz ve dere otu ilave edin. Önce kabak, sonra havuç ve üstüne sosu ilave edip afiyetle yiyin. Üşendiyseniz, Formena’yı arayın Derya Hanım size sağlıklı beslenme çantası yollasın.
Paylaş