Bayram manzaraları

“Bir gün oturup çay içelim seninle, çaylar benden manzara senden olsun…” (Orhan Kemal)

Haberin Devamı

Bayramda hayat durur, şehir bir başka güzelleşir. İnsan azalır, araba, otobüs, egzoz dumanı, gürültü patırtı, hengame azalır. Sükunet, huzur hakim olur, Ankara nefes alır. Şehir gider, yaylası kalır, gerçek havası yayılır, sokaklar, caddeler, ağaçlar, kuşlar keyiflenir, manzara güzelleşir. Ankara’da kalanlar keyiflenin kaybetmediniz, aksine kazandınız. Derin nefes alın, kısa bir süreliğine de olsa şehir de yaylası da sizin, doyasıya tadına varın.

Bayram manzaraları

GÖLBAŞI BEYKOZ’DA KAHVALTI

Bir Ankara efsanesidir Beykoz. 30 yıl önce Hoşdere Caddesi’nde ilk açıldığı zamanları hatırlıyorum. Çorba ve yemeklerinin lezzeti, servis, hizmet ve temizlik anlamında gösterdiği özeniyle gönüllere yerleşmişti. Aileler çocuklarını Beykoz’a getirerek işkembe çorbasını, geleneksel tencere yemeklerini sevmeyi öğretti. O çocuklar şimdi büyüdü ve alıştığı lezzete müdavim oldu. Çocuklarımızın geleneksel yemeklerimizi sevmesi açısından Beykoz’un önem verdiğim ayrı bir yeri var. Çocuklar büyürken Beykoz da büyüdü, aynı titizlikle kurdukları Mogan Gölü kıyısındaki restoranlarına lezzetin yanına bir de doğa ve manzarayı ekleyince tadına doyulmaz oldu. (Yeni açılan Ümitköy şubesine henüz gitmedim, gidince detaylarıyla size yazacağım.) Bayram kahvaltısı için önereceğim manzara da Beykoz’un Mogan Gölü manzarası olacak. Sabah serinliğinde gölde yüzen yaban ördeklerini seyre dalmak yüreğinize huzur serpiştirirken karnınızın yanı sıra ruhunuzu da doyurmuş olacaksınız.

Bayram manzaraları

BEYKOZ ÖZEL KAVURMASI

Bayram geleneğimizde sabah kahvaltısında yediğimiz kavurmanın apayrı bir yeri var. Geleneklerin yaşatılması açısından sadece bayram sabahları yediğimiz kavurmayı geleneksel yöntemlerle hazırlamak da maharet istiyor. Sevgili Atıf Emeni, tüm özel ürünlerinde olduğu gibi kavurmalarının da Beykoz’a özel geleneksel pişirme teknikleri ile hazırladıklarını söylerken gururluydu. Tadına bakmak için sabırsızlanın derim, manzarayla şahane gider.

Bayram manzaraları

TAŞBEBEK VE SAAT KULESİ

Bayram etkinliklerinde bana göre en önemli gezinti mekânıdır Ankara Kalesi. AVM’lerin havasız ve ruhsuz koridorlarında dolaşmaktansa, geçmişin ve yaşanmışlığın gizemine kapılarak ahşap ve taşın doğal birlikteliğinin süslediği eski Ankara evleri arasında dolaşmak daha huzur verici. Ankara Kalesi’nin giriş kapısındaki bedenin üstüne 2. Abdulhamid tarafından kurulan saat kulesinin bulunduğu avludan Ankara’ya bakmak sizi mest edecek. Taşbebek Kafe’ye gittiğiniz saati, gün batımına denk getirin, çayınızı söyleyin ve Ankara’ya bakın, Anıtkabir bambaşka güzel gözüküyor. Neredeyse 360 derece gözüken Ankara manzarasından seçeceğiniz, Atakule, Gençlik Parkı, tren garı, Yenimahalle’ye bakın keskin bakışlı veya kartal gözlüyseniz oturduğunuz ev bile size yakın gelecek. Gözlemeler nefis, ben köz patlıcanlı olanına bayıldım. Mantılar da el açması ve leziz, yediğiniz içtiğiniz her şey manzarayla daha da lezzetleniyor. Çabucak gidin, gidince kalkmak istemeyeceksiniz.

Bayram manzaraları

KALE’NİN BEBEKLERİ

Taşbebek Kahvesi, kale kapısından girdiğinizde fıskiyeli havuz ve meydanın sol tarafında kalıyor. Kızının bebek korkusunu yenmesi adına 21 yıldır başta Almanya ve Hollanda olmak üzere dünyanın her köşesinden satın aldığı bebekleri biriktiren Murat bey, kızının bu korkusu sayesinde eşsiz bir koleksiyona sahip olmuş. Yaklaşık 18 bin porselen bebeği, iki katlı tarihi konakta sergiliyor. Bir kısmını Rahmi Koç Oyuncak Müzesi’nde de sergilendiği bebeklere her gün yenilerini katmaktan vazgeçmiş değil. Mutlaka gezilmesi gereken Taşbebek Kahvesi’nin yukarıda bahsettiğim saat kulesi ile seyirlik terasında bebeklerle birlikte kapılacağınız ruh hali eşsiz bir dinginlik olacak. Bayramı bayram yapın ve Ankara Kalesi’ne gidin, bebekler gibi coşkuya kapılacaksınız.

CHALLENGE ACCEPTED

“Kadına şiddete hayır” ve “kadın kadına destek” için sosyal mecralarda yayılan paylaşımların haklı amacına katılmamak mümkün değil. Toplumda gittikçe yayılan şiddet ve tahammülsüzlüğe son verilmesi açısından, paylaşımlar yapılırken ego, kibir ve buna benzer davranışlar içeren tepkilere de son verilmeli. Fevri davranışlardan kaçınıp, İnsancıl tavrımızı koruyarak “şiddete dur” demek en doğrusu. O zaman anlam kazanacak sloganlar “Kadına şiddete hayır.”

Yazarın Tüm Yazıları