Bahar ve kadın

“Şık olmalı kadın dediğin! Gelişi, gülüşü, bakışı, duruşu, hatta, gidişi bile!” (Cemal Süreya)

Haberin Devamı

Her mevsimin güzelliği farklıdır ama en çok sevdiğiniz mevsimi sorsam ne dersiniz? Açık ara ‘ilkbahar’ dediğinizi duyuyorum. Benim de en sevdiğim, gönlümüzü ferahlatan renklerin hâkim olduğu mevsim çünkü. Bir çiçek gibi umutlarımızın da yeniden yeşerdiği mevsim değil mi bahar? Kışın karamsarlığını üzerimizden atıp goncalara gülümsediğimiz, hayata yeniden filizleniyormuş gibi ruhumuzun da yenilediğini derinden hissettiğimiz mevsim. Yıl boyu tükettiğimiz enerjinin yeniden birikmeye başladığı, hoşgörünün, anlayışın yaşam alanı bulduğu, sevginin berraklaştığı, aşkın belirginleştiği mevsim. Dokunduğu her şeye ruh veren, baktığı her şeyi güzelleştiren, yaydığı kokusuyla yüreğimizi ferahlatan bahar kadın olmalı. Ya da kadın bahar olmalı. Kıymetini bilin...

Bahar ve kadın

ANNE TARİFİ İMAM BAYILDI

Patlıcan, soğan, sarımsak, biber ve domatesin, halis, muhlis zeytinyağıyla oluşturduğu mükemmel uyumun, pişirirken heyecanlandırıp yerken bayılttığı lezzetinden vazgeçemediğimiz yemek, geleneksel mutfağımızın belki de en bilinen ve en sevilen zeytinyağlısı ‘imam bayıldı.’ Kimisi “üstüm kokar” diye evinde kızartmadan uzaklaşıp, geleneksel olmayan, şipşak hazırlanabilen sosların, sebzelerin paketlenerek satıldığı yeni nesil mezelere takılınca, emek gerektiren yemeklerimizin mecazen baygınlık veren lezzetlerinden de uzaklaştı. Uzaklaşmayın, Balgat Osmanlı Caddesi’nde Konakbay Zeytinyağlılar ve sevgili Sibel Taylan, anneciğinin geleneksel tariflerini uygulayarak pişirdiği zeytinyağlıların lezzetinde sevgi de var, emek de. Mevsimi olmamasına rağmen yaz sebzeleri ile pişirdiği ‘imam bayıldı’, çok lezzetli. Bir de mevsiminde piştiğini düşünün, imam gibi siz de bayılacaksınız.

Bahar ve kadın

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR SALATASI

Baharla birlikte enginar mevsimi başlayınca görüntüsündeki coşkuyu da hissediyoruz. Sağlıklı beslenme arzumuz ve tabii ki özlediğimiz lezzetlere kavuşma heyecanı da bu coşkuyu tetikliyor. Enginarı pişmeden taze tüketmeyi seviyorum. Üzerine iyi bir zeytinyağı ve limon serpiştirip çıtır çıtır yemek nefis duygular veriyor. Sibel hanım hafif pişirerek salatasını yapmış elinin lezzetini de katınca enginar bile mest olmuş. Tahinli börülce salatası, hardallı patates salatası nefis ve her şey bahar gibi çok güzel, uğrayıp tadına bakın.

YEMEK BAKKALI DELİ LEZZETLİ

Mecazi yaklaşımları seviyoruz. Yediklerimizin verdiği hazzı tarif etmek için kullandığımız kelimeler hem anlam pekiştiriyor hem de duygularımızın girdiği şekli ifade ediyor. Kurt açlığı çektiğinizde imamın bayıldığı gibi bayılacağınız, lezzetin delirttiği ve çılgınlar gibi yemeğe gömüleceğiniz bir yer önereceğim. Birlik Mahallesi 448. Cadde’de 15 yıldır aralıksız değişmeyen lezzetiyle müptelaları oluşmuş geleneksel mutfak ‘Yemek Bakkalı.’ Lezzet istikrarını müptelalarından sıkça duyduğum sevgili Egemen Tuna ve Serdar Erler, pişirirken kattıkları yoğun aşklarını bakkalda yediğiniz her şeyde hissediyorsunuz.

Bahar ve kadın

ZEYTİNYAĞLI KIŞ TÜRLÜSÜ

Kışı tükettik ama henüz tükenmeyen kış sebzelerinden yer elması, kereviz ve pırasa ile portakal suyunda pişirdikleri kış türlüsü efsaneleşmiş. Çok yakında tamamen tükenecek olan bu sebzeler bitmeden ‘Yemek Bakkalı’na uğramanızda fayda var. Zerdeçal, köri ve hardalla yeşil soğan katılarak yapılan Girit usülü patates salatası şahane. Kavrulmuş kaju, yaban mersini, brokoli ve yoğurt sosun bir araya gelerek sizi delirtecek lezzeti hissedeceğiniz brokoli salatası mutlaka tadılmalı. Gidin ve lezzetten delirin.

Bahar ve kadın

ÇEŞME’DE TEKMİLLİ ‘FAVA’

Geçenlerde Çeşme’de tattığım fava, şimdiye kadar yediklerimin en iyisiydi. Ege sofralarının olmazsa olmaz atıştırmalığı bakla ezmesinin en iyisini yine Egeliler yapıyor. Çeşme çarşı içindeki küçük ara sokakların birindeki ‘Paki’nin Yeri’ lokantası favayı ‘tekmilli’ yapıyor. ‘Tekmil’ yani tamamlamak demek, favayı sade değil de ‘tekmilli’ isteyince yeşil soğan ve dere otu katılıp ekstra zeytinyağı ilavesi ile ‘tekmil’ tamamlanıyor. Küçükken Pakistanlılara benzerliğinden takılan lakap ‘Paki’ yani Erdem Giritli, sevgili eşi Eda da Kavalalı. İkisi de favayı şahane yapıyor. Yaptıkları diğer Girit mezeleri de öyle. Herkesin yerken hayranlıktan bayıldığı,tereyağında pişen ahtapotun yerinde olmak isteyeceksiniz. Yolunuz Çeşme’ye düşerse ‘Paki’ye de düşün.

Yazarın Tüm Yazıları