Paylaş
Dondurma ile ilgili M.Ö 3000 yılına kadar uzanan ancak teyit edilemeyen belgesiz söylentiler var. Bu olur olmaz dedikodular biz insanların dondurma ile yaşadığı aşkı etkiler mi derseniz... Size ‘Aslaaa ve kat’a’ diyeceğim... Dilimizde dondurma kelimesinin eş anlamlısı ‘buzkaymak.’ Başkaca ülke dillerinde dondurmaya ‘dondurulmuş muhallebi’ ya da ‘donmuş yoğurt’, bazısında ‘sorbet’ veya ‘gelato’ verilen diğer isimler. Aslına bakarsanız dondurmanın hangi dilde söylenirse söylensin duyulduğunda insan ruhuna yansıttığı etkileşim ile verdiği tek bir duygu var; o da şu anda sizin yüzünüzde beliren ifadenin aynısı yani ‘mutluluk.’
4 GELENEKSEL 1 YENİ NESİL
Bayram boyunca keyiflenmek için yapılacak aktivitelerin en başında dondurmacı ziyareti olacaktır. Bayram boyunca açık olacak dondurmacıları, sıcaklar da hesaplanırsa yoğun bir bayram bekliyor. ‘Ankara’da en leziz ve doğal dondurmalar nerede yenir?’ sorusuna cevap bulmak pek de kolay olmadı. Öncelikle geleneklerine baktım, ardından kokusuna ve son olarak tadına baktım... Dondurmayı yapanlar yöntemini gelenekten ve atalarından aldıysa... Süt kokusu mest edici vaziyetteyse... Salep tadı damağınızdayken heyecan veriyorsa... Doğru yerdesiniz... Külahtaki dondurmanıza çekinmeden gömülebilirsiniz... En genci 50 küsur yıllık 4 geleneksel dondurmacı ile yöntemi Uzak Doğu’ya has ve eski olsa da bizim yeni nesil gençlerin en çok rağbet ettiği yeni nesil tava dondurmacısını eklememek olmazdı.
METO DONDURMA (DİKMEN-BEYTEPE)
Geçen sene ağustos sıcağında dondurmayla serinlemek için Yugoslavca’da ‘ballı’ anlamına gelen ‘Meto’nun Dikmen, Hürriyet Caddesi’ndeki yerine gitmiştim. Dondurmanın verdiği hazzın ‘Roma’ olduğunun farkına varınca, evvela çocukluğuma gitmiş ardından hem serinlemiş hem de mest olmuştum. En beğendiğim dondurması yoğurtlu olanıydı ve halen tadı damağımda desem abartmış olmam. Önce dedelerinin Üsküp’ten yola çıkarak başlattığı sonra da babalarının 1956 yılında Türkiye’ye geldiklerinde devam ettirdiği ‘Roma dondurması’ geleneğini şimdi de Dikmen’de Hüseyin ile Beytepe’de duran ağabeyi ‘Şeref Vatansever’ sürdürüyorlar. Beytepe Kanuni Sultan Süleyman Bulvarı’ndaki yerlerini yeni açtılar... Burada tüm dondurmalar efsane ama favorim ‘karadutlu’ya bayıldım.
MİRİTA DONDURMA (AYDINLIKEVLER-YAŞAMKENT)
Ankara’da dondurmacılık dendiğinde akla ilk gelenlerin başında Aydınlıkevler, Çevreli Caddesi’ndeki ‘Mirita’ geliyormuş da benim haberim yokmuş. Bu da benim ayıbım olmalı... Ali ve Naci Vatansever kardeşleri şimdiye kadar tanımamış olmanın verdiği kaybı hesaplamıyorum bile... Geleneğin devam etmesi açısından, dördüncü kuşak dondurmacı ‘Cenk Vatansever’ ve Yaşamkent şubesinden özellikle bahsetmemi istediler. Eski arkadaşım Muammer’le birlikte yaklaşık bir saat kaldığım ‘bereket’ anlamındaki Mirita’da sürekli kahkahalarla güldük. Aslında bugün köşede okuyacağınız bütün dondurmacılarda çok güldük... 68 yıllık aynı gelenekten ve aynı aileden geldikleri Meto Dondurma’yla kardeş çocukları kuzenler. Naci abi hikâyelerini tamamlayamadığı için sitem etti. Dondurma kebabı (ironi) yemek üzere bir daha sözleştik... Sizin sözleşmenize gerek yok gidin ve kahkahalarla gülün...
TEPEBAŞI DONDURMACISI (KEÇİÖREN)
1962 yılından beri yani tam 62 yıldır aynı adreste Keçiören Fatih Caddesi 105-A’da dondurma satıyor Tepebaşı Dondurmacısı. Büyük dededen sonra, çalışmaya halen devam eden baba Ragıp Ruşitler’in sürdürdüğü dondurmacılığı şimdilerde geleneğine bağlı iki kardeş Kemal ve Nazif Ruşitler yürütüyor. Keçiören Tepebaşı meydanına gittiğinizde bir anda görüyorsunuz, mutluluk basıyor... Dükkândan içeri girdiğinizde kardeşlerden Nazif, gülen yüzüyle karşılıyor. Süt ve salep kokusuna kapılırsanız gözünüz kararıyor ve hangi dondurmayı seçeceğiniz anlamını yitiriyor, canınız hepsinden yemek istiyor. Baba Ragıp Rurşitler yıllardır olduğu gibi sütlü ve kaymaklı dondurma yapımına kimseyi karıştırmıyor, farkı tadına bakınca siz de anlayacaksınız. Meyveli dondurmaları sevgili Kemal tamamen taze ve doğal meyvelerden hazırlıyor, koklayınca tazeliği kokluyorsunuz.
HATUN PASTANESİ (ÇANKAYA)
İsmini 1972 yılında kurulduğu Çankaya Nene Hatun Caddesi’nden alan Hatun Pastanesi, Ankara’nın özgün halini koruyan en eski geleneksel birkaç pastaneden birisi. Pastane kurulduğu günkü dekoruyla yaşamaya devam ediyor. Üç kuşağın halen bir arada çalıştığı pastaneye girdiğinizde gerek bahçesi gerekse pastanenin görüntüsüyle çıkacağınız zamanda yolculuktan büyüleneceksiniz. Dondurma makinesinin önünde durduğunuzda eğer 40 yaş üstüyseniz çocukluğunuza seyahat kaçınılmaz. Yeni nesil ergenseniz aklınız karışacak bir süre donup kalacaksınız ancak dondurmanın kokusuyla uyanıp tadına bakınca da zevkten eriyeceksiniz. Benim yürüyüş yolumda olduğundan her geçişte mutlaka uğruyorum. Üçüncü kuşak Yasin Karateke’nin geleneksel yöntemle hazırladığı dondurmaya özellikle de limon ve çileğe benim gibi müptela olacağınızı garanti ederim.
ROLLS’N SMİLES (ÇANKAYA)
‘Yuvarla ve gülümse’ İngilizce bilenler isminden anlamış ve gülümsemiştir mutlaka. Salep ve sütle hazırlanan sıvı dondurmanın alttan soğutmalı sacın üzerinde meyve ve tercihe göre çikolata ya da her ne seviyorsanız bir araya getirerek spatulayla hemhal edilmesinden sonra elde edilen şahane lezzet... Şimdiye kadar yedikten sonra mutsuz olanıyla karşılaşmadım. Hem hazırlanırken hem de yenirken serinletmesi bambaşka bir duygu veriyor. Paketlenmiş dondurmalar yerine, doğallık ve tazeliği tercih eden gençlerin rağbet ettiği dondurmayı Abay Kunanbay Caddesi 32/A’daki ‘Rolls’n Smiles’ta bulabiliyorsunuz. Genç dondurmacı Didem Aksoy, makine mühendisi erkek arkadaşı Mehmet’le birlikte çalışıyor. Dondurmanın yanı sıra Didem ve Mehmet’in mutluluk aşılayan gülümsemelerine mutlaka gidilir.
Paylaş