Paylaş
Onu çok özel kılan girişimlerinden biri de Maldiv Cumhuriyeti’nde hizmete açtığı Ayada Maldives Resort. Çünkü bu otel, Maldivler’deki ilk Türk oteli. Ve dünyada, ‘En İyi Oteller’ arasında 25’inci sırada.
İş dünyasında olduğu gibi, normal yaşantısında da örnek/öncü biri Ülkü Aydeniz.
Başkanlık ettiği Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği (KOREV) ile birçok çoçuğun hayatına dokunuyor. KOREV’in hayatındaki yeri ve önemini ise, “Yaşam amacımı bulduğuma inandığım yeni bir yol benim için” diyerek özetliyor.
Ülkü Aydeniz ile, rüya gibi bir yerde...
Maldivler’de Türk bayrağını dalgalandıran bir Türk adasında...
“Burayı yaşamalısınız” diyebileceğim, Ayada Maldives Resort’ta röportaj yaptık.
Elbette, kafamda onlarca soru vardı sorulacak. Ama bu hafta da formata uyup, şu 5 soruyu yönelttim.
1-Biz Ülkü Aydeniz’i, gerek iş hayatından, gerekse de KOREV ile yaptığı birbirinden güzel projeleriyle tanıyoruz. Siz, Ülkü Aydeniz’i nasıl tanıtır, anlatırsınız?
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi–Ekonomi Bölümü mezunuyum.Üniversite hayatımın başından itibaren ulusal ve uluslararası inşaat, turizm, tarım ve hayvancılık alanlarında faaliyet gösteren aile şirketimiz (Aydeniz Grubu) bünyesinde en alt kademelerden başlayarak sorumluluk aldım. Şimdi, grubun ‘yönetim kurulu başkan yardımcısı’ görevini yürütüyorum.Ayrıca 2013’ten bu yana da grubumuz bünyesinde yatırımı ve işletmesi gerçekleştirilen Ayada Maldives Resort’un ‘icra kurulu başkanıyım.’
KORUYUCU AİLE OLMAYA KARAR VERDİM
İş hayatındaki yoğun tempom ve çocukluğumdan beri sürekli aklımda olan, ‘bu kadar çocuk yuvalardayken, insanlar çocuk sahibi olmak için neden bu kadar uğraşır’, ‘ben ne yapabilirim’ fikri birleşince, biyolojik çocuk sahibi olmayı hep öteledim. Bir gün Ahmet Hakan’ın köşe yazısı ile haberdar olduğum ‘koruyucu ailelik’ ile tanışınca da, yuvalarda neden onca çocuk olduğunu anladım ve çok etkilendim. Koruyucu aile olmaya karar verdim. 2014 yılında o zaman iki aylık bir bebek olan ilk kızımın koruyucu ailesi oldum. 2017 yılında da 3.5 yaşındaki ikinci kızım hayatımıza katıldı.
2- Gelelim KOREV’e. Sizin için ne anlam ifade ediyor?
Hayatımdaki ekonomik, bireysel başarı ve refahın ötesinde, yaşam amacımı bulduğuma inandığım yeni bir yol KOREV benim için.
KOREV, Türkiye’de evlat edinme konusunda kurulmuş tek dernektir. Koruyucu ailelik konusunda ise faaliyet gösteren az sayıda dernekten birisidir.
KOREV’in temel amacı, sadece yoksulluk sebebiyle değil; ihmal, istismar, şiddet gibi nedenlerle de devlet koruması altına alınan ve evlat edindirilemeyen çocuklarımızın, koruyucu aile yanında sürekli yaşayarak, sağlıklı yetişmelerini sağlamaktır. Biyolojik aile olmanın ötesinde sadece kan bağı ile değil ama can bağı ile de aile olunabileceğini, farklılıklarımızın bizi zenginleştirdiğini ve normalleşmesi gerektiğini savunan hak temelli, siyaset üstü bir sivil toplum örgütüdür. Çocuğun yüksek yararı ilkesini benimsemiştir. Başkasının çocuğunun aslında hepimizin çocuğu olduğunu, bu dünyaya gelen her çocuktan hepimizin sorumlu olduğumuzu vurgular ve tamamen gönüllülük ilkesi ile çalışırız. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, sevgisizlik bilinen tüm şiddetlerden öte en büyük şiddettir. Bu sebeple tüm çocuklar aile yanında sevgi ile büyümelidir. Devlet korumasında şu anda 21 bin çocuğumuz bulunmakta ve yaklaşık 6 bin 500 çocuğumuz koruyucu ailesinin yanında sevgi ile büyürken, bu kurumlarda kalan binlerce çocuk hâlâ bir aileye kavuşmayı beklemektedir. Bir çocuğun hayatına dokunabilir siz de koruyucu aile olabilirsiniz. Sizin için küçük gözüken dokunuşlarla bile bir çocuğun hayatı değişebilir. O da tıpkı evlat edinilen Nelson Mandela ya da Steve Jobs gibi dünyayı değiştirebilir.
MARKA OLMASININ BİR ÖNEMİ YOK YAKIŞTIRDIĞIM HER ŞEYİ GİYERİM
3- Biraz da moda konuşalım. Çalışan kadın nasıl giyinmeli ve giyinirken nelere dikkat etmeli?
Çok uzun yıllardır iş hayatında olan bir kadın olarak benim için öncelik, hızlı temponun içerisinde rahat edebileceğim kıyafetleri giyinmek oldu hep. Gün içerisinde yapacağım toplantı ve görüşmelerde hem şık, hem sade olmayı tercih ediyorum. Gerektiğinde akşama da küçük eklemelerle devam edeceğim tarzda giyinmeyi seviyorum. Moda akımlarını genellikle takip eder, sezon başlarında ipuçlarını yakalar, birkaç parça gardırobuma eklerım. Ancak, genel tercihim modası geçmeyen klasiklerdir hep. En önemli aksesuar ve vazgeçilmezim ise ayakkabı ve çantalardır. Çünkü kıyafeti bütünlediklerini düşünüyorum. Benim için giydiğimin marka olmasının herhangi bir önemi yok. Kendime yakıştırdığım her şeyi keyifle giyerim. Hemen hemen hiç makyaj yapmam. Sağlıklı formda bir beden ve parlayan bir cilt, kıyafetin tamamlayıcısıdır bana göre.
AİLEM VE ÜLKEM ADINA GURUR VERİYOR
4-Okurlarımızı şimdi de Maldivler’e götürelim. Maldivler’deki otelinizin dünyanın en iyi otelleri listesinde 25’inci sırada olması nasıl bir duygu?
Elbette ailem ve ülkem adına gurur veriyor bu başarı. Gerçekten arkasında büyük bir emek ve özveri yatıyor. Ayrıca, Türk bayrağının Hint Okyanusu’nda dalgalandığını görmek bizim için en büyük onur.
Ayada Maldives, Maldiv Cumhuriyeti’nde ilk Türk yatırımıdır. Kardeşim Fırat Aydeniz’in planlayıp tamamladığı otelimizi 2012 yılı başında hizmete açtık. 150 dönüm ada üzerinde 122 bungalowdan oluşan lüks otel segmentindedir. Bu yıl yapılan değerlendirme ile de dünyanın en iyi ilk 25 oteli içerisinde yer almayı başardık. Dünyadaki ilk üç otel olma hedefimize de kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum.
5- Ve son sorum. Birkaç cümle ile mottonuz?
‘Başkasının çocuğunu sevebilir miyiz’ diye soruyorlar. ‘Seversiniz, hem de çok seversiniz’ diyoruz biz koruyucu aileler. Onu kimin doğurduğu aklınıza gelmez. Doğurmadığınızı unutursunuz. Esas olan can bağıdır, emektir, sevgidir çünkü. Bu sebeple benım mottom ‘iyilik yapalım ki iyilikler denk gelsin, iyilik ve emek başarıyı hak eder, alın yazısını yalnızca alın teri siler...’
MALDİVLER TATİLİ İÇİN VALİZİNİZE ALACAKLARINIZ
DAHA AZ DAHA HAFİF DAHA ÖZGÜR
Sevgili Hürriyet okurları... Bu satırları size, Maldivler’den yazıyorum.
Siz de bu muhteşem, rüya gibi yerde tatil yapma planı yapıyorsanız eğer...
Sizler için hazırladığım, özellikle de “Ne giyelim?” sorusuna yanıt veren listeme göz atın derim. Tropikal adalarda trendler, “Daha az, daha hafif, daha özgür” tüyosu ile başlayalım.
1- Pamuklu, uzun veya mini bol elbiseler. Beyaz ve mavi klasik bol gömlekleriniz ve kimono.
2- Flip flop terlikleriniz ve bir tane sneaker yeterli.
3- Yüksek bel jean şort, beyaz keten şort ve beyaz-gri tişörtleriniz.
4- Hasır şapkanız, güneş gözlüğünüz. Özellikle yüzünüz için yüksek korumalı güneş kreminiz.
5-Mayonuzu (beyaz, siyah, kırmızı, straplez, tek omuzlu) şortlarınızla da kombinleyin.
6- Tropikal bir hava olduğunu unutmayın.
İşte bu kadar.
Şimdiden hepinize mutlu bayramlar.
Paylaş