Paylaş
MAHPERİ ALTIN UÇAR İLE 5 SORU 5 CEVAP
1-Kendinizden bahseder misiniz? Özellikle evde olduğumuz günlerde hayat nasıl geçti? Yeni proje var mı?
Çok genç yaşlarda çalışma hayatına başladım. Evden hep uzakta, çok yoğun geçti hayatım. Koronavirüs süreci bana olabildiğince evimi keşfetmemi, evde hayatın nasıl olabildiğini öğretti. Yine de herkese göre evde çok vakit geçiremedim denilebilir. Çünkü iki ayrı kanalda televizyon programlarımızı sürdürmeye çalıştık. Steril ortamları sağlayarak evde kalan ekranları başındaki seyirciyi bilgilendirmek adına da hali hazırda ekranda olan programlarımızın konseptini değiştirerek bilgi içeren yayınlar yapmaya gayret ettik. Yani bir nevi sorumlu televizyonculuk. Tabii ekip olarak mümkün olduğu kadar evlerimizden çalıştık, online bağlantılar yaptık ve çekim günleri stüdyomuzda olduk. Yeni proje hep var ama şimdilerde özgün format olan ‘40’ programımızın yurt dışında hayata geçecek olmasının heyecanını yaşıyoruz. Formatımız Almanya’dan sonra İngiltere ve İrlanda’ya satıldı. Çok yakın zamanda da İngiltere’nin en önemli kanallarından birinde ekranlarda görüyor olacağız.
Tüm bunlar dışında evde olduğum zamanlarda da kitap okuyup, müzik dinleyerek biraz da yoğun iş temposunda pas geçtiğim vakit ayıramadığım hobilerimi keşfederek zamanımı geçirmeye çalışıyorum. İki kızım var. Aleyna Lena ve Deniz Alya. Onlarla olmayı zaman geçirmeyi seviyorum. Birlikte çok eğleniyoruz, çok gülüyoruz.
2-Türkiye’deki en önemli yayınlarından da birini yaptınız Fashionable İstanbul’du. Modayla ilgili misiniz?
Fashionable İstanbul, 2009’da CNN Türk ekranlarında yayınlanan ve benim de koordinatörlüğünü üstlendiğim bir projeydi. Dünyaca ünlü modacıları Türkiye’de ilgilileriyle buluşturup 1 hafta boyunca Beşiktaş sahilinde denize plato kurup canlı yayınlar yaptık. Dünyaca ünlü modacıları, modelleri ve oyuncuları ağırladık. Roberto Cavalli, Vivienne Westwood, Bar Rafaelli, Bruce Willis bu isimlerden bazıları. Bu sayede de modanın duayenleriyle ve arka planıyla yani incelikleriyle tanışmış oldum. Ancak bana soracak olursan moda anlayışım kendi stilini yaratmak, yakışanı bulmak derim.
3- Yapımcı olmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?
Dünyayı ve trendleri takip etmelerini tavsiye ediyorum. Hiçbir zaman ‘olduğu kadar’ değil ‘daha iyi nasıl olabilir’ demelerini tavsiye ediyorum. Özellikle koronavirüs sürecinde değişen dünyada görüyoruz ki gelenekçi değil yenilikçi her alan, ayakta kalıyor. Yapımcılık da böyle. Yenilikçi olmak en önemli unsur. Tarkovski şöyle der, ‘Zekice bir cevap istiyorsan, zekice bir soru sor!’ Soru sorsunlar. En iyi soruları sorup, en iyi cevapları bulsunlar. Bulduklarıyla yetinmesinler daha fazlasını arasınlar.
4- En sevdiğiniz film ve müzik önerileriniz?
Filmlerde Schindler’in Listesi, Piyanist, İngiliz Hasta, Damage, Black Swan, Joker, Amadeus, American History X diyebiliriz ve tabii Ölü Ozanlar Derneği benim baş yapıtlarımdan. Şarkıcılarda ise Amy Wine House, Adele ya da Nina Simone’la güne başlamayı severim. Onların dışında Pink Floyt, Red Hot Chili Peppers, The Rolling Stones, U2... Türkler’den soracak olursan son zamanlarda çok iyi isimler çıktı, onları takip eder, dinlerim. Ama beni bilen bilir Sezen Aksu’nun hayatımda yeri hep ayrıdır. Onun dışında bir grup var ki ismini vermeden geçmek istemem Pinhani. Bana umut verir şarkıları.
5- Mottonuz?
Her günün değerini bilmeyi ve sürekli üretmeyi severim. Tembellikten ve karamsarlıktan nefret ederim. ‘Asla vazgeçme’ en önemli motivasyon telkinimdir ve asla vazgeçmem.
Paylaş