Zemin haritaları ile ilgili bir açıklama

Ayşen GÜR

Şu anda İstanbul'daki belediyelerin depremden gerekli dersi almadıkları, ileride olabilecek afetlere karşı önlem almadıklarını kimse iddia edemez.

Tam aksine, gerek Büyükşehir Belediyesi'nde, gerekse ilçe belediyelerinde bu yönde yoğun çabalar görülüyor. Belediyeler, bu çalışmalar sırasında bölgelerindeki sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği içinde hareket etmeye özen gösteriyor.

Bizim hafta başından beri yayımladığımız ilçelerin zemin haritaları, işte bu çabanın bir ürünü.

Büyükşehir Belediyesi'ni özellikle şu noktada takdir etmek gerekiyor: İstanbul'un zeminini bu düzeyde ayrıntılarıyla incelemeye, bu işe emek ve para yatırmaya mecbur değildi. Ama İstanbul gibi bir şehri yöneten belediye olarak bu ihtiyacı hissedip gerekeni yaptı.

Benzer çabaları ilçe belediyeleri de gösteriyor. Örneğin Bakırköy Belediyesi de İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile işbirliğine giderek kendi ilçesinin zemin durumunu araştırmak üzere kolları sıvadı.

Başından beri, hatta 17 Ağustos'tan önce, şehrimizin zemin özellikleriyle, yoğun yapılaşmanın, deprem ve heyelan gibi risklerin yarattığı sorunlarla ilgilenen arkadaşımız Sevinç Yavuz'un bugün ikinci sayfada yazdığı yazıyı okumanızı öneriyorum. Böylece, Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin Araştırma Müdürlüğü'nün haritalarıyla ilgili ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Birkaç günden beri İstanbul'un her yerinden okuyucularımız arayarak bize yayımladığımız bu haritalar hakkında ayrıntılar soruyor ya da kendi ilçelerinin haritasını ne zaman yayımlayacağımızı öğrenmek istiyorlar.

İstanbullular'a, bu çalışmanın henüz sona ermediğini hatırlatmak istiyorum.

Ayrıca bu çalışma, bizim bastığımız haritaların dışında, paftalar halinde çok daha ayrıntılı bilgileri de içeriyor. Bunların bir gazetede basılması, gazetenin boyutları açısından mümkün değil.

Ancak isteyen ilçe belediyeleri bunları Büyükşehir Belediyesi'nden alıyor.

Büyükşehir Belediyesi kuşkusuz çalışma sona erince hepsini bir kitap ya da katalog haline getirerek İstanbullular'ın hizmetine sunacaktır.

Ancak bilgiye duyulan ihtiyacın acil olduğu da kesin. Bu nedenle ilçe belediyelerinin, paftalarla birlikte bu sonuçları halka açmaları, isteyenlerin de ilçelerinin belediyelerine giderek mahallelerinin durumunu inceleyebilmesi, uygun bir çözüm olabilir.