Paylaş
İSTANBUL Trafik Vakfı ile ilgili olarak İçişleri Bakanı'nın aldığı kararlar, İstanbul Emniyet Müdürü ile yardımcılarının bu vakıftaki görevlerinden istifa etmeleri, olumlu bir gelişme.
Bu vakıf, aslında devlet tarafından kuruldu. Yönetimi, kişilere değil, makamlara bağlıydı. Yani İstanbul Valisi vakfın doğal başkanıydı. İstanbul Emniyet Müdürü ve yardımcıları otomatik olarak vakıfta görev alıyorlardı.
Vakıf otopark sorununu halletmek üzere kurulmuştu. Ama aradan geçen yıllarda bu sorunu halletmediği gibi, tuhaf bir görüntüye büründü.
Vakfa otomobillerin çekilmesinde bir tür görev verildi. Diyelim ki otomobilinizi park edilmemesi gereken bir yere park ettiniz. Polis memuru geliyor, Trafik Vakfı'nın anlaşmalı olduğu özel bir çekiciyi çağırıyor, Trafik Vakfı'nın anlaşma yaptığı özel bir otoparka çekiyor.
Siz o otoparka gidiyorsunuz. Karşınızda bir polis memuru, otopark sahibi bir kişi ve çekici sahibi bir başka kişi (bu ikisi çoğu zaman aynı) var.
Siz, yasal bir cezayı ödemek ve aracınızı alıp gitmek istiyorsunuz. Ama muhatap olduğunuz üç kişiden ikisi devlet memuru değil!
Hepsine ayrı ayrı para veriyor, ayrı ayrı makbuz alıyorsunuz. Bir tutanak bütünlüğü olmadığı için, suiistimal yolu hemen açılıyor: Devlete vermeniz gereken cezayı vermiyorsunuz, özel kişilere vereceğiniz çekici ve otopark parasını veriyorsunuz. Alan memnun, veren memnun!
Bu tuhaf bir görüntü.
Emniyet Müdürlüğü de, görevinin trafikle ilgili bir bölümünü kendi kimliğiyle değil, bir vakfın şemsiyesi altında yapıyor. Bunun için de, Emniyet'in üst düzey yöneticileri o vakfa üye olmak zorunda kalıyor.
Bu tuhaf sistemin değişmesinde büyük yarar var.
Çekicilere yeni görev
NORMALDE bir otomobil, park ettiği yerde trafiği tıkıyorsa, trafiği açmak için çekilir. Hatalı park cezası uygulanan her otomobilin çekilmesi gerekmez.
Bugüne kadar bizde bu kural uygulanmıyordu. Uygulansaydı, en basitinden benim evime giren sokaktaki arabaların çekilmesi gerekirdi. Çünkü sokağıma bu arabalar yüzünden itfaiye aracı, Emniyet minibüsü, çöp kamyonu vb. giremiyor. Ama yıllardır kimse bu otomobilleri oradan çekmiyor.
Şimdi çekicilere gerçek bir görev geliyor: Belediyenin tespit ettiği, afette açık olması gereken yollara kesin park yasağı uygulanacak. Bu yolların içinde dudak uçuklatanlar var: Örneğin Bakırköy'de İstanbul Caddesi, Beşiktaş'ta Spor Caddesi, Kadıköy'de Moda Caddesi...
Bakalım bu yasak yürürlüğe girdiğinde (birkaç ay alabilir) buradaki otomobiller nasıl çekilecek?
Paylaş