Tersanelerde büyük komplo!

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

BUGÜNDEN itibaren İstanbulluları trafik belası bekliyor. Sadece okullar açılacağı, tatil biteceği için değil. Zaten kara trafiğine kapalı olan Galata Köprüsü'nün yarattığı sıkıntıya, Unkapanı Köprüsü'nün doğuracağı tıkanıklık da eklenecek.

Bunun sebebi, aylardır Haliç'teki tersanelerde mahsur kalan gemilerin çıkartılması için iki köprünün de kanatlarının açılması.

Gemilerin Haliç'ten çıkması, fiilen buradaki tersanelerin boşaltılması demek. Tersanelerin boşaltılması da, Haliç'e yeni bir kimlik kazandıracak projeler için atılmış önemli bir adım anlamına geliyor.

Haliç'teki Camialtı Tersanesi'nde örgütlü olan Türkiye Dok Gemi İş Sendikası, tersanenin kapatılmaması için uzun süredir direniyor.

Hatta sendika yetkilileri, bu isteklerini, işyerlerini kaybetmemenin ötesinde, milli amaçlara bile bağlıyorlar.

Mesela, sendikanın ‘‘Bu tersanenin boşaltılması, en çok Fener Rum Patrikhanesi'ni sevindirecektir!’’ şeklindeki açıklaması bende doğal bir hayret uyandırmış, tersane ile patrikhane arasındaki ilişkiyi anlamakta zorlandığımı bir yazıda açıkça itiraf etmiştim.

İmzasız bir mektup aldım. Mektubun sahibi beni ağır bir cehaletle suçluyordu. Ben, Haliç üzerindeki evrensel Hıristiyan-Ortodoks-Rum-Rus-Amerikan-vesaire komplosundan habersiz saf bir gazeteciydim.

Bu mektup üzerinde uzun uzun düşündüm. Ben saf mıydım? Haliç üzerinde gerçekten böyle bir evrensel komplo olabilir miydi? Bu komployu kuranlar, Camialtı Tersanesi'ni boşalttırarak emellerine ulaşabilirler miydi?

Sonunda cevabını buldum!

Evet, Haliç'teki tersanelere karşı bir komplo kurulmuştu! Bunu daha önce anlamadığım için beni işten atsalar, yeriydi. Bırakın komplo teorisi kurmayı, komplonun kendisini bile anlamaktan aciz bir gazeteci olabilir mi?

Komplo, yeni Galata Köprüsü'nün ihalesi sırasında kurulmuştu.

İhaleyi alan şirket (STFA-Thyssen ortaklığı) öyle bir köprü inşa etmişti ki, böyle kötü bir inşaat ancak bir komplo teorisiyle açıklanabilirdi.

Komplo başarıyla sonuçlandı. Galata Köprüsü bir süre sonra açılamaz hale geldi. Tersanelerdeki gemiler Haliç'ten çıkamadılar. Tersaneler işlemez oldu. Kimse bu tersanelere yeni sipariş vermeye cesaret edemezdi artık.

İşte böylece tersanelerin sonu geldi. Resmen değilse bile, fiilen!

Evet, tersaneleri yeni Galata Köprüsü öldürdü!

Evet, bu bir komplo!

Biz bu komployu kendi kendimize kurduk.

Yazarın Tüm Yazıları