Paylaş
Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlemek için kolları sıvadığı İstanbul Şurası'nı dün duyurmuştuk. Bu satırları yazarken (dün) telefonla ya da faksla ‘‘bu şuraya nasıl katılabiliriz, nasıl katkımız olabilir?'' diye telefonla ya da faksla sayısız İstanbullu gazetemizi arıyordu.
İstanbullular şehirlerinin kaderine ilgisiz değil.
Şurayla ilgili gelişmeleri duyurmaya devam edeceğiz.
Otomobil alanlara uyarı
Necla Bayraktar uzmanlara sorarak, ikinci el otomobil almak isteyenler nelere dikkat etmeli diye bir yazı yazmış (Sayfa 4). Bana sorsaydı şu öğütleri verirdim:
1. Alacağınız lenduhayı park edebilecek misiniz? Etrafınızda mafya var mı, garaj varsa paranız yetecek mi? Bunları öğreniniz.
2. Sizin için memleket ekonomisi mi daha önemli, memleket huzuru mu? Seçiniz.
3. Kolayca rüşvet teklif edebilen bir tip misiniz? Değilseniz, ceza ödeyecek ekonomik gücünüz var mı? Düşününüz.
4. Direksiyonda kişiliğiniz değişebilir mi? Bir ruh hekimine başvurunuz.
5. Güreş, boks, judo gibi bir sanata vakıf mısınız? Değilseniz, vücudunuzu geliştiriniz.
6. Öldürmek istediğiniz bir kişi var mı? Varsa, hemen arabayı alınız. Cezasız cinayetin tek yolunun otomobille çarpmak olduğunu unutmayınız.
Başkanların işi zor
Basından şikayet edilmesine bazen hak veriyorum. Bugünkü manşetimizi ele alalım: Belediye başkanlarının oturduğu sokaklar çok bakımlı! İyi de adamlar ne yapsın? Kendi oturdukları sokaklar bakımsız olsaydı, bu defa da ‘‘Belediye başkanları kendi sokaklarına bile bakmaktan aciz!'' diye yine haber yapmayacak mıydık?
Bu işin şaka tarafı. Başkanların sokağında gözümüz yok! Umarız bir gün, bütün sokaklar onlarınki gibi olur.
Paylaş