Özden Hanım niye lázım?

Ayşen GÜR

Gayrettepe Mahallesi Muhtarı Özden Gönül, son seçimlerde muhtar oldu. Halkı örgütleyerek iki eylem yaptı, mahallelinin istemediği bir benzin istasyonunu engelledi, mahallelinin sahip çıktığı bir sarnıcı kurtardı.

Çarşamba öğleden sonra, Gayrettepe için yine halkla birlikte geliştirdiği iki projeyi (maketleriyle) muhtarlığın açılış töreninde Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu'na anlattı, destek istedi.

O bir bakan değil, bir milletvekili değil, bir belediye başkanı değil.

O bir muhtar. Hani ikametgáh senedi aldığımız kişi!

Semtine bir spor kompleksi bir de kütüphane yapılması için kolları sıvamış. Projeleri hazır. Yurtdışından fon bulmak için bağlantılarını kurmuş. Arkadaşımız Necla Bayraktar'a şöyle diyor:

‘‘Bunlar ihtiyaç, ama bunu bizi idare edenlere anlatmak çok zor. Erki (iktidarı) elinde bulunduranlar toplumun çok gerisindeler. Halka bıraksalar, bizi denetleseler, biz o projeleri çoktan hayata geçirmiş olurduk!’’

Bu sözlere ne eklenebilir ki?

O, tıkanmış bir ülkede kimsenin görmek istemediği tek dinamik potansiyelini, tek çıkış yolunu gösteriyor bize.

Demokrasi birbirinin aynı üç-beş partiden birine birkaç yılda bir oy atmak değil. Demokrasi, işe yaramayan, elle tutulmaz bir düşünce de değil.

İşte demokrasi: Halka bıraksalar, bizi denetleseler, biz o projeleri oktan hayata geçirmiş olurduk!