Metro acemileri

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Arnavutköy Semt Girişimi bir açıklama göndermiş. Londra'da 430, New York'ta 393, Paris'te 301 km. metro ağı bulunduğunu hatırlatarak şöyle diyorlar:

‘‘Buna rağmen İstanbul'da 8.5 kilometrelik bir hattın açılışı bizi heyecanlandırmaktadır. ‘Bizim halkımız arabasıyla işe gitmeye meraklıdır. Ne yaparsan yap, özel otosundan vazgeçmez' diye ahkam kesenlerin ne kadar yanıldığını göreceğiz. Bu hattın zihinlerde devrim yaratacağına inanıyoruz.’’

Evet, halkımız otomobilinden vazgeçer mi vazgeçmez mi, Taksim-Levent hattı bunu göreceğimiz bir güzergah olacak.

Şimdilik halk büyük bir ilgi gösteriyor metroya. İstasyona nereden girilir, nereden çıkılır? Trenin altına düşmemek için platformda hangi noktadan öteye geçmemek gerekir? Yürüyen merdiven nasıl kullanılır?

Bunları öğreneceğiz. Bu arada aksaklıklar da görülüp düzeltilecek.

Paris metrosu da

100 yaşında

19 Temmuz'da Paris metrosu da 100'üncü yaşını kutladı. 1900'de öylesine, sessiz sedasız açılmış Paris metrosu. Ne bando çalınmış, ne kurdela kesilmiş ne de konuşma yapılmış! Ama şu anda Paris ulaşımının merkezinde yer alıyor.

Günde 4.4 milyon yolcu taşıyor. 14 hattı, 380 istasyonu var. En kalabalık hatta (Porte d'Orleans-Porte de Clignancourt) her yıl Japonya'nın nüfusu kadar (127 milyon) insan yolculuk yapıyor.

Modası geçti tartışması!

Paris metrosunun 100. yıldönümünde, Liberation Gazetesi konuyu manşet yaptı. Başlattığı tartışma da çok ilginç: Metronun sonu geldi mi?

Gazetelerin zaman zaman ‘‘tartışılsın da ne tartışılırsa tartışılsın’’ mantığıyla hareket ettiğini, kendim de gazeteci olduğumdan biliyorum. Ancak Liberation, ortaya attığı soruyu bazı somut gerekçelerle destekliyor:

1. Metro başlangıçta işçi ve öğrencileri taşımayı amaçlıyordu. O sıralar işçiler ve öğrenciler sabah aynı saatte yola çıkar, akşam aynı saatte eve dönerdi. Ama şimdi metroyu herkes kullanıyor, yolculuk saatleri çok daha esnek.

2. Paris, geceleri yaşayan bir kent. Oysa metro hafta sonu ve tatillerde gece saat 01'de kapanıyor. Bu saat çok erken.

3. Metro çok pahalı bir yatırım. Yerin altında bir yol yapmak, üstünde bir yol yapmaktan 5 kat fazlaya mal oluyor.

Beni en çok şaşırtan bilgi de şu oldu: Metro, özel otomobili teşvik etmeye yönelikmiş meğerse! Aslında mantıklı: Toplu taşımacılığı yerin altına indirerek, yerin üstünü özel otomobillere terkediyor.

Tabii bu, 100 yıl önceki bir proje. Oysa bugün Paris'te otobüs ve tramvay, metroyla yarışıyor. Kent merkezinden özel otomobili uzaklaştırmak için neler yapılabileceği konuşuluyor.

Kısacası biz metroya kavuşurken, onlar metro sonrasını tartışıyor.

FAKS: (212) 677 04 21 E-MAIL: agur@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları