Lütfen Çapa ve Cerrahpaşa ile ilgilenin

Ayşen GÜR

Bugün ne Bill'in halkımıza verdiği moral ilgimi çekiyor, ne havalimanına serilen kırmızı ipek halılar, ne çeşitli milletlerin kaderlerinin yatırıldığı yeşil çuha masalar, ne Conrad Oteli'nde Amerikalıların vereceği tekerlek partisi...

Hatta, hükümet emriyle güneye indirilen faylar bile ilginç değil.

Beni ilgilendiren, İstanbul'da alınması gereken önlemler.

Bunların başında, hastaneler geliyor. Hastanelerin başında da şehrimizin en önemli iki tıp fakültesi hastanesi, İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Çapa ve Cerrahpaşa.

Bu iki hastanede 17 Ağustos'tan sonra önemli hasarlar oluştu. Hastane personelinin tedirginliği üç aydır devam ediyor. İki fakülteyi de adam etmek için para gerekiyor.

Çeşitli önlemler düşünüldüğünü duyduk. Örneğin bir ara Rektör Prof. Dr. Alemdaroğlu, öğretim üyelerine mektup yollayarak bağış istedi. Rektör, onarım için 3.6 trilyon liraya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyordu.

Sonra döner sermaye gelirlerinin bir süre personele ödenmemesi, bu parayla onarım yapılması gündeme geldi. Ama bildiğimiz kadarıyla bu söylenti de gerçekleşmedi.

Düzce depremi endişeyi yeniden harekete geçirdi.

Ben iddia ediyorum ki, bu endişe sağlıklıdır.

Çünkü bu iki hastane o kadar önemli ki! Kocaeli ve Düzce depremlerinde yaralıların büyük kısmı buralarda tedavi edildi, ediliyor.

Bu hastanelerin kendilerinin çalışamaz duruma gelmesinin ne anlama geldiğini düşünebiliyor musunuz?

Bu ne öğretim üyelerinin, ne dekanların, ne rektörün sorunudur. Bu, hepimizin hayat-memat meselesidir.