Kavaklı diye bir yer

Ayşen GÜR

Marmara sahilinde, Bakırköy'den taa Tekirdağ'a kadar uzanan bir bölge var ki, depremlerden önce pek gözdeydi...

Zemini nasıl, olası bir deprem merkezine yakın mı? Biliyorsunuz, o zamanlar bu soruları hiç sormuyorduk. Öyle ki burada üstüste, üstüste binalar yapılıyordu. Beş katlı, on katlı, onbeş katlı... Durmadan, durmadan yapılıyordu! Herşey, bina yapmak ve satmak üzerine kuruluydu. O kadar ki burada siyasetle müteahhitlik arasında değme çiftlere parmak ısırtacak kadar mükemmel uyumlu bir ilişki vardı.

Yakuplu, Kavaklı, Gürpınar, Kıraç, Esenyurt, Mimarsinan vb. Hepsi belde.

Beldelerin önemli bir özelliği var. Buraların belediyeleri idari olarak neredeyse bağımsızlar! Birer küçük cumhuriyet gibi!

Üstelik, şehirden uzakta oldukları için, gözden de ıraklar! Hálá köy muamelesi görüyorlar, hatta çoğu jandarma bölgesi.

Tabii ‘‘köy’’ lafı, beton bloklara baktığımızda biraz gülünç kaçıyor o başka!

İşte bu beldelerden biri Kavaklı. Belediye Başkanı Orhan Tıraşoğlu.

Kavaklı deyince akla gelen ikinci isim de Ekinciler İnşaat. Onlar da Kavaklı'yı çok seviyor, inşaat yapıyor.

Biz Ekinciler'in Kavaklı'da kurduğu Teras Konutları’nda hak sahiplerine evlerini taahhüt ettikleri tarihte teslim etmediklerini öğrenerek bunu bir haber yaptık.

Bu haberi yaparken arkadaşlarımız belediyenin minibüsü ve bir sivil araç tarafından durdurulup tehdit edildi.

Vali'nin duruma el koymasıyla biz hakkımızı arayabildik.

Ama haber bitmedi, devam edecek.