Paylaş
İNSANLAR Moskova'da, Helsinki'de, Stokholm'de, Almanya'nın kuzey kentlerinde, hatta Erzurum'da ne yapıyor?
Okullar kaç ay kapatılıyor?
İnsanlar her gün işten eve ortalama kaç saatte ulaşıyor?
Patinaj yapan otomobiller yüzünden trafik kazası rekoru bu şehirlerde mi kırılıyor?
Kar yağışı açısından İstanbul'un asla rekabet edemeyeceği bu şehirlerde hayat sürebildiğine göre, bizde bir eksiklik var.
Bizim şehrimizde kaliteli ve yaygın bir toplu taşımacılık yok.
Bir yeraltı metrosu ağı olsaydı önceki akşam İstanbul'daki perişanlığı yaşar mıydık?
Bu yıl şanssızlığımız, iki kere bastıran karın şehri gündüz vakti ele geçirmesi oldu. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde ne Karayolları ne de Büyükşehir Belediyesi yollara çıkıp tuzlama yapamıyor.
O zaman, birdenbire özel otomobillerin zaafıyla karşılaşıyoruz.
Bizde otomobil yatırımı sadece aracı alırken verilen parayla sınırlı. Kışın araca kar lastiği taktırmak, birkaç gün kar yağan bir şehirde yaşayanlar için bir lüks olarak görülüyor. Zaten çoğu otomobilin bagajında zincir bile yok!
Üstelik, sürücülerin karda ne yapılması gerektiğini bildiklerini de sanmıyorum.
En basit önlemlerde bile uzman sayılacak kişiler aralarında anlaşamıyorlar. Örneğin son günlerde ilginç bir tartışma yaşanıyor.
Çok tecrübeli sürücüler olan taksi şoförleri ve benzin istasyonlarında basit otomobil bakımı yapan görevliler, karda otomobil lastiklerinin içindeki havanın indirilmesi gerektiğini söylüyor.
Buna karşılık ileri sürücü teknikleri uzmanı Demir Bükey ise tam aksine karda otomobil lastiklerinin içindeki havanın bir-iki derece daha yükseltilmesi gerektiğini söylüyor.
Acaba hangisi doğru?!
Paylaş