Paylaş
OKURLARIMIZDAN gelen mektupların çoğunda dikkat çeken bir ortak yön var: Çoğu insan büyük market ve alışveriş merkezlerinde kapkaç mağduru oluyor.
Ayşe Birgül Yılmaz yazmış: ‘‘Kurtuluş'ta Migros'ta yazın çantamı çaldılar. Yetkililere kapıları kapatın diye bağırıyorum. Kapatamam, insanları sizin yüzünüzden burada bekletemem diyor.’’
Fatma Taşçı yazmış: ‘‘Osmanbey McDonald's'ta kardeşim ve çocuklar bir şeyler atıştırırken çantam yanımdan çalındı. McDonald's hiç tepki vermedi ve o gün ben dördüncüsüymüşüm!’’
Bir başka hanım, Tatilya'da başına gelenleri anlattı: Çantası çalındıktan sonra özel güvenlik görevlilerine ‘‘kapıyı tutun!’’ diye haykırıyor. Onlar da böyle bir yetkileri olmadığını söylüyorlar. O da soruyor: ‘‘Peki siz ne iş yapıyorsunuz burada?!’’
Burada sadece mal kaybından doğan bir üzüntüden söz etmiyoruz. Bir de olayın olduğu yerdeki yetkililerin ilgisizlikleri (kanıksamış olmaları ya da çaresizlikleri) var ki, insanı bir kere daha yaralıyor.
Demek ki şunları hep akılda tutmalıyız:
Bir alışveriş merkezi ya da marketteyken, sokaktan daha fazla tehlikedeymişiz gibi dikkatli davranmak zorundayız.
Bir de özel güvenlik görevlilerinden medet ummayalım! Zaten özel güvenlik görevlilerinin ne işe yaradıklarını bazen anlayamıyorum.
Paylaş