Paylaş
OTOMOBİLLİ çetelerin kadınların çantalarına yaptığı saldırılar, İstanbul eki çıktığından beri en çok şikayet aldığımız konuların başında geliyor.
Bir süre önce Bahçelievler'den bir hanımın başına geleni yazdıktan sonra, gelen mektupların ardı arkası kesilmedi. O sıralarda konuştuğum Bahçelievler Kaymakamı, bunun sadece kendi ilçesinin sorunu olmadığını söylemişti.
Gerçekten şehrin her yerinden şikayetler aktı. Hatta polis-adliye muhabirlerimizin bu tip bir haberi aktarmadıkları tek bir gün yok!
İşte bir okurumuzun mektubu:
‘‘Benim çantam 9 Nisan günü Yenibosna'da Altınyıldız fabrikası satış mağazalarının önünde karşıdan karşıya geçerken araba üzerime sürülerek koparılıp alındı. Arabanın plakasını alıp bir dakika sonra tesadüfen oradan geçen polis ekibine, 155'e ve 75. Yıl Karakolu'na bildirdim. (...) Polis, biz yakalıyoruz, kapkaçın cezası çok az, kısa süre sonra serbest kalıyorlar, diyor.
Ben Levazım Sitesi'nde oturuyorum. Benim yaşadığım olaydan birkaç gün sonra bizim sitede olaylar başladı. Bir hafta içinde gece arabasıyla evine dönen 3 kadın, arabalarını park ettikten sonra evlerine girerken yerlerde sürüklenerek çantaları gesp edildi. Ve olaylar hala devam ediyor. Ekip arabası arada sırada gelip, gezinip gidiyor. Yarım saat sonra çığlıklarla yataklarımızdan fırlıyoruz. En son 25 Nisan gecesi yine bir kişinin canı yandı. Bir şeyler yapılması için mutlaka birini öldürmeleri mi gerek?’’
Ben de günün birinde bir kadını öldürecekler diye korkuyorum.
Buna karşılık (polisin alması gereken önlemler dışında) ne yapabiliriz? Birbirimizi nasıl uyarabiliriz?
Bize başınıza gelenleri yazın. Olayların en çok ne tür yerlerde olduğunu, nasıl gerçekleştiğini birbirimize duyuralım.
Sanki kadınların sokakta yürümesini engellemek için herkes birleşmiş!
Paylaş