Paylaş
Büyükşehir Belediyesi bir İstanbul Şurası toplamak üzere harekete geçti.
Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna bu girişimin temelinde yatan ihtiyacı kısaca şöyle açıklıyor:
‘‘İstanbulluların İstanbulluluk bilincini kazanması gerekiyor. Yoksa işimiz zor. Toplumda ayrışmalar oluyor, bunların olduğu yerde de çatışmalar kaçınılmaz.''
Belediye bu şuranın ilk adımı olarak bir hazırlık komitesi oluşturdu. Komitede şu isimler var: Belediye Başkan Danışmanı Mehmet Taşdiken, İstanbul Kültür AŞ Genel Müdürü Cengiz Özdemir, Basın Danışmanlığı'ndan Yüksel Kanar, Prof. Dr. Semavi Eyice, Mimar Dr. Turgut Cansever, İnsan Yerleşimleri Derneği Başkanı Korhan Gümüş, Plancı ve Mimar Cihangir Tutluoğlu, HBB Haber Müdürü Selahattin Sadıkoğlu, Hürriyet Yazarı ve Kanal 7'de program yapımcısı Cüneyt Ülsever, Sabah İstanbul'u temsilen Erdal Bilallar ve Hürriyet İstanbul'u temsilen ben...
Gürtuna'nın danışmanı Mehmet Taşdiken'in daveti üzerine Malta Köşkü'nde toplandık. Herkesin kafasında sorular vardı.
Nasıl bir şura? Hangi amaçla?
Bilim adamlarının projeler sunacağı bir tür sempozyum mu?
İstanbul halkıyla bütünleşen, çeşitli kesimlerin görüş ve taleplerini belirteceği bir platform mu?
Çalışmalarını sürekli devam ettirecek, belediye meclisini ve başkanlığını besleyecek bir konsey mi?
Ortak bir deklarasyon yayınlayarak bazı taleplere, ilkelere imza atacak ve bunların uygulanmasını isteyecek bir kurul mu?
Toplantıya çağrılan bizler, bu soruların cevaplarını bilmiyorduk. Gördük ki, bizi çağıran Belediye'nin de kafasında bize dayatacağı bir şema yoktu.
Belediye, bu şuranın İstanbullularla bütünleşmesini istiyor, ısrarla katılımı vurguluyordu. Etkisiz bir toplantı değil, kendisi dahil herkes için ufuk açan, toplumda yankı uyandıran, gerçek bir İstanbul zirvesi.
İşte şimdi biz böyle iddialı bir işte yola çıktık.
Ne yapabiliriz? Henüz bilmiyoruz.
Siz İstanbullular böyle bir şuraya sahip çıkmazsanız, bizim hiç bir çabamız da bir sonuç vermez.
Paylaş