İstanbul Konseyi

Ayşen GÜR

İstanbul'un en büyük sorunlarından biri yetki parçalanmasıdır.

Merkezi idarenin İstanbul'daki temsilcisi Vali Erol Çakır, önceki gün gazetemize yaptığı ziyarette bunun üzerinde durdu.

32 ilçe ve 41 belde belediyesi, bunların meclisleri, ilçelerden 27'sinin bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesi, bunun meclisi, İl Genel Meclisi ve İl Özel İdaresi, bakanlıkların ve bağlı kurumların temsilcileri... Bu şehirden sorumlu yöneticilerin listesini yapsak herhalde 1000'i vururuz!

Bu kargaşa içinde İstanbul'un ihtiyaçlarını tartışmak üzere kurulan İstanbul Ekonomik Sosyal ve Kültürel İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısının 10 Ocak'ta yapılacağını söyledi Vali Çakır. Vali, Büyükşehir Belediyesi, İTO, İSO, İMKB gibi kurumların başkanlarının katılımıyla dar kapsamda her çarşamba yapılan toplantılar, bu konseyde çok genişletilmiş. Milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, üniversiteler ve mahalli idareler her ay toplanacak. Burada yapılacak tartışmalar İstanbul'la ilgili sorunların dile getirilmesini sağlayacak.

***

Gazetemizin takip ettiği konulardan biri olan baz istasyonlarıyla ilgili önemli bir gelişmeyi aktardı Vali. Vilayetin baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olup olmadığı ölçmek üzere bir ölçüm istasyonu aldığını söyledi. Ancak ne yazık ki, Ulaştırma Bakanlığı'nın yayınladığı son yönetmelik (Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine ait Baz İstasyonlarının Kuruluş Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik), bu konuda da tuhaf hükümler içeriyor. Ölçüm istasyonlarının Bakanlık tarafından onaylanması gerek. Valilik de kendi istasyonunu onaylatmak için Ankara'ya başvuruyor, ama aylardır cevap alamıyor. Bu arada, çevresindeki baz istasyonunun elektromanyetik alan kirliliğini ölçtürmek isteyen yaklaşık bin vatandaşın başvurusu da bekliyor!

***

Vali, otoparklarla ilgili unuttuğumuz bir yasal gerçeği de hatırlattı. Yolları otopark olarak kullanmak üzere trafiğe kapatmak için İl Trafik Komisyonu'nun karar alması şart. Bu karardan sonra da yolu otopark olarak kullanma hakkı belediyelere ait. Ama onlar da kendi görevlileriyle ve kendi makbuzlarını vererek vatandaştan otopark parası toplayabilirler.

Yani, İstanbul'un büyük bir bölümü yasadışı otoparkçıların elinde.