Haliç'te tek çare: İstimlak

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

HALİÇ doğal ve tarihi özellikleriyle dünyada bir tane.

Böyle bir yer, nasıl olmuşsa, bize nasib olmuş. Yani şu anda biz İstanbulluların elinde. Tarihin gördüğü en yağmacı, en bilinçsiz, en açgözlü İstanbullular!

Böyle bir halicin (ona akan dereler dahil) çevresini özel mülk olarak bıraktığımız sürece, bu biricik yeri korumak bir hayal.

Bir moda var. Gerçek çözümler ortaya atıldığında ‘‘radikal öneri’’ denilip geçiliyor.

Ama bence, Haliç'in bizden sonraya kalması için, tek çare çevresinin kamu malı haline gelmesi ve İstanbul halkının bu suya gözbebeği gibi bakması, denetlemesidir.

Zaten bence ergeç böyle olacak.

Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın şu sözlerini hiç unutmadım:

‘‘Gelecek bin yılda İstanbul'da altyapı faaliyetine devam edilecek gibi görünüyor. Maalesef bu arada kirlenen çevre, Gökkafes gibi binaların ağır tazminatlar ödenerek yıkılması sözkonusu olacaktır. Geçmişteki sorumsuz ve kanundışı tasarrufları bu asırda, milli bütçeden ödeyeceğiz ki, İstanbul'un görünüşünü biraz kurtaralım ve çevre temizliğini biraz sağlayalım. İstanbul önümüzdeki asırda bu acı ilacı içmeye mecbur.’’

Evet, bu şehir bu acı ilacı ergeç içecek.

Ya biz yapacağız, ya bizden sonrakiler.

Yazarın Tüm Yazıları