Ayşen Gür: Gökkafes'te neler oluyor?

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

GÜMÜŞSUYU'nda kırmızı çatısıyla birlikte 120.75 metre gökyüzüne yükselen Gökkafes'te işler bitmek üzere.

Şu anda harıl harıl bahçe düzenlemesi yapılıyor. İç dekorasyonun bitmek üzere olduğu söyleniyor.

Bu binanın sahibi Mustafa Süzer'le Azime Acar bir röportaj yapmış. Röportaj, Power Dergisi'nin Mayıs sayısında İstanbul ekinde yayımlandı.

Gökkafes hakkında açılan birkaç dava var.

Bunlardan biri, binanın nüfus yoğunluğunu arttıracağını, trafiğin büsbütün sıkışmasına yol açacağını, kentin siluetini bozacağını, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davaydı.

Ocak ayında Danıştay 6. Dairesi, bu gerekçeleri doğru bularak imar planının yürütmesini durdurmuştu.

Binayı yapan Dolmabahçe Turizm AŞ de karara itiraz etmişti. Mustafa Süzer'in anlattığına göre, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, nisan ayında toplanarak, 6. Daire'nin kararını bozmuş. Yani, binanın trafik yoğunluğunu arttırmayacağına, kentin siluetini bozmayacağına karar vermiş.

Mustafa Süzer, burada neler olacağını da şöyle anlatıyor:

‘‘Giriş ve girişin altında bir alışveriş merkezi var. Fast food bölümü, sinemalar var. O bölgedeki otellerin müşterilerine hitap edecek 35-40 dükkan. Onun üstünde Kentbank'ın Genel Müdürlüğü var. Daha sonra kule başlıyor. Kulenin 17 katı The Ritz Carlton Oteli. Üstteki 10 kat da otelden servis alan apartman bölümü. Otel aşağı yukarı 300 odalı ve yıl sonunda faaliyete geçiyor.''

Tabii çok sayıda insanı ve otomobili çekecek olan böyle bir bina, o noktada zaten sıkışık olan trafiği nasıl etkilemeyecek, merak ediyorum.

İşin siluet kısmına gelince...

Mustafa Süzer şöyle diyor: ‘‘Bana çok güzel görünüyor. Zaten, İstanbul kuleler şehridir. Bu da Galata Kulesi'nin, Beyazıt Kulesi'nin modern çağdaki örneğidir.''

Ne diyeyim, gerçi o iki kule biraz daha küçük; ama olsun, yine de ilginç bir görüş!

Röportajda daha da ilginç bilgiler var.

Süzer, İstanbul'un bütün belediye başkanlarıyla Gökkafes yüzünden problem yaşadığını söyledikten sonra, ilginç bir anekdot anlatıyor.

Zamanın Belediye Başkanı Bedrettin Dalan önceden teşvik ettiği binaya daha sonra izin vermeyince, Mustafa Süzer Ankara'ya gidip onu Başbakan Özal'a şikayet etmiş. Özal da Dalan'ı çağırmış ve ona şöyle demiş:

‘‘Biz buraya yakınlarımıza, dostlarımıza eziyet etmek için mi geldik? Herkese verdin İstanbul'da. Biz de bunu hükümet olarak destekliyoruz. Hemen çıkart bunu.''

Yazarın Tüm Yazıları