Paylaş
TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı), uzun bir süredir ‘‘devlet reformu’’ başlığıyla kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Son seminer kent yoksulluğuyla ilgiliydi.
Seminerde Doç. Dr. Murat Güvenç'in bir gözlemi ilgimi çekti: Güvenç, yoksullukla ilgili araştırmalarda artık gazetecilere de iş düştüğünü söylüyor. Çünkü sosyal sınıflar, artık bilim dünyasında ‘‘geçerli’’ bir alan olmaktan çıktı.
Güvenç bu boşluğu medyanın doldurduğunu söylüyor. Verdiği örneğe göre Time Dergisi Amerika'nın en yoksul kesimini ‘‘Underclass’’ (Sınıf Altı) adıyla kapak yaptığında, bu terim sosyolojiye girmiş.
Fakat yoksullarla ilgili araştırmalarda, kimse medyaya güvenmesin! Çünkü ne yazık ki medya da bunu artık medyatik olarak görmüyor.
Birincisi, en yoksullar bizim müşterimiz değil. İkincisi, müşterilerimiz kendilerini fazla rahatsız eden haberlerden hoşlanmıyor ya da biz onların hoşlanmadığını varsayıyoruz. Dolayısıyla müşteri memnuniyeti ilkesine uyarak yoksulları haber olmaktan çıkarttık!
Aslında tükenen yoksullar değil ne yazık ki; tükenen biz gazetecilerin yoksullarla ilgili haberleri 50 yıl geride kalmış basmakalıp bakış açılarıyla vermeye devam etmemiz. Hem haberciliğin hem yoksulluğun bambaşka kalıplara büründüğünü farketmiş değiliz.
Paylaş