Paylaş
BU hafta bütün Türkiye'de çocuk felci aşısı kampanyası yapılıyor. Kampanyayı Sağlık Bakanlığı özel sektör ve belediyelerden aldığı destekle yürütüyor.
Ama bazı aileler çocuklarına aşı yaptırmak istemiyor. Halbuki kampanya çok iddialı: Çocuk felcine yol açan polio virüsünü tamamen yok etmek. Bunun da tek yolu var: Beş yaşından küçük BÜTÜN çocukların aşı olması.
Ama iki kesim var ki, çocuklarına aşı yaptırmak istemiyorlar.
Birinci kesim, en zenginler.
Onlar şu havada: ‘‘Benim çocuğumun özel doktoru var. Aşılarını o yapıyor. Ben bu devletin aşısına, maşısına güvenmem.’’
Onların tutumu, ‘‘benim çocuğum çocuk felci olmaz, çocuk felci fakir hastalığıdır’’ şeklinde garip bir inanca kadar gidiyor.
Aşı yaptırmak istemeyen ikinci kesim, en yoksullar.
Onlar devletin çocuklarının ağzına damlattığı iki damladan korkuyor. Ne olduğunu anlamıyor, bilmiyor. Birkaç yıl önce, dünyadan çocuk felcini silmek üzere yapılan geniş kampanyada Türkiye başarısız olmuştu. Güneydoğu'da ‘‘Bu aşı Kürtleri kısırlaştırmak için yapılıyor’’ dedikodusu ortalığı öyle sarmıştı ki, birçok aile çocuğunu aşılatmayı reddetmişti.
Sonuç: Türkiye'de 5 çocuk felci vakası ortaya çıktı ve bütün kampanya boşa gitti. Türkiye, Avrupa'da çocuk felcini yenemeyen tek ülke oldu.
Bu iki kesimin direnci aslında aynı nedenden kaynaklanıyor: Devlete güvensizlikten. Zenginler, devletin aşısına, doktoruna güvenmiyor. Kendi özel doktoruna inanıyor. Yoksul kesim ise devletin kendisi için herhangi bir iyi şey yapabileceğine ihtimal vermiyor.
Böylece ortaya ilginç, ama acıklı bir manzara çıkıyor.
Aşı olması gereken 820 bin çocuğun yaşadığı İstanbul'da sağlık ekipleri kapı kapı dolaşamıyor. Anne-babaların çocuklarını aşı istasyonlarına götürmeleri gerekiyor. Bunu da yapmadıkları için sağlık ekipleri yoldan geçen çocuklu aileleri durdurup yalvar yakar aşı yaptırmaya çalışıyorlar.
İşte ulusal sağlık politikamız bu durumda.
Ama anne babalar devletin sağlık hizmetine güvenmeseler de, çocuklarını düşünmeliler.
Halk sağlığı pek ‘‘in’’ bir konu değil, ama çocuk sevgisi de ‘‘off’’ olmadı ya!
Zengin, fakir, beş yaşından küçük bütün çocukların bu hafta bitmeden ilk aşısını olması gerekiyor. Bu, GERÇEKTEN önemli.
Paylaş