Devrimlerin en büyüğü

Ayşen GÜR

Son seçimlerin en önemli sonuçlarından biri de, cep telefonunun nasıl büyük bir devrim olduğunun ortaya çıkmasıydı...

Öyle ya, geçen seçimlerde (1994 ve 1995) cep telefonunun esamesi okunuyor muydu? Bu araç, o sıralarda o kadar yeniydi ki, anlamı ve önemi farkedilmemişti bile.

Bu seçimlerde Hürriyet Haber Ajansı, sandık kurullarında sonuçları izleyip gazeteye bildirmek üzere görevlendirilen arkadaşlarımıza birer telefon kartı dağıttı. Orada bir telefon bulacaklar, kartla gazeteyi arayacaklar ve sonuçları bildireceklerdi.

Fakat muhabirlerin bir kısmının cep telefonu vardı. Gittikleri kurullarda ise ya telefon yoktu, ya da varsa bile çalışmıyordu. Cep telefonları sayesinde bizimle bağlantı kurabildiler.

Bu büyük bir gelişmeydi; çünkü muhabirler bir gazetenin en yüksek ücret alan çalışanları arasında asla sayılamazlar. Buna rağmen onlar arasında cep telefonu alanların oranı gittikçe yükseliyor.

Bir editör olarak da cep telefonu sektörünün ne kadar dinamik olduğunu gözlemleyebiliyorum. Çünkü, ‘‘kent ekonomisi’’ adındaki sayfamıza (sayfa 4) bakarsanız, en sık rastlanan haber başlığını kolaylıkla görürsünüz: ‘‘Yeni bir cep telefonu daha.’’

İskandinavyalı, Amerikan, Japon, Alman ve Fransız cep telefonu şirketleri ortalama her ay yeni bir ürün çıkarmakta. Her yeni ürünün bir öncekine göre daha ‘‘ileri’’ bir özelliği var. Daha küçük, daha hafif, kullanma süresi daha uzun, rengi daha parlak, vb.

Telefon zili alternatiflerinin inanılmaz derecede artışı, bu devrimin bir başka önemli yönü. Amerikan Noel şarkısından Viyana Klasikleri'ne kadar uzanan geniş bir seçenek listesi var.

Zaten teknoloji o kadar gelişmiş ki, her tüketici, kendi müzik sevgisine hitab eden bir melodiyi bulup kullanabiliyor. Santrallı telefonlarda beklerken çok geniş bir müzik yelpazesiyle karşılaşabiliyoruz.

Örneğin Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin telefonunda beklerken karşınıza hangi müzik çıkabilir, tahmin edin?

Tabii ki: Tuna Nehri akmam diyor/Etrafımı yıkmam diyor/Şanı büyük Osman Paşa/Plevne'den çıkmam diyor...

Gazi Osman Paşa'nın Plevne savunmasını yaptığı 98 Harbi (1878) sırasında Balkanlar'dan kopup gelmiş insanların kurduğu bu ilçeye uygun bir müzik...

Türk halkı gerçekten teknik yeniliklere çok meraklı. Biliyorsunuz MHP'nin dokuz ışığından biri de ‘‘teknikçilik.’’ Acaba son seçimlerdeki oy patlamasının bir nedeni de bu mu?

Şaka, şaka..