Deprem stresi evde atılmaz ki!

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Biz dün ‘‘fırsat bu fırsat, öğretmenlere okullar açılıncaya kadar depremle ilgili eğitim verilebilir’’ diye yazmıştık.

Halbuki öğretmenlerin boş vakti hiç de böyle değerlendirilmiyor.

Bazı özel okullar, öğretmenleri tam gün çalıştırıyor. Ama niye? Boş sınıflarda nöbet tutsunlar diye!

Buna karşılık devlet okullarındaki öğretmenlere Milli Eğitim Müdürlüğü, deprem stresini üzerlerinden atmaları için evde istirahat vermiş.

Deprem stresi dediğimiz şey grip değil ki evde otura otura üzerimizden atalım! Aksine evde boş oturmak gerginliği büsbütün arttırıyor.

Öğretmenler evlerinde oturacakları yerde depremle ilgili bilgilerini arttırsalar, acil durumda neler yapılması gerektiğini öğrenseler, onlara yönelik eğitim programları düzenlense, hem önümüzdeki günlere daha iyi hazırlanırlar, hem de kendi deprem korkularını yenebilirler.

Öğretmenler ağır bir sorumlulukla karşı karşıya. Onlara destek olmak, yatırım yapmak gerekiyor.

Hiçbir şey yapmayıp sonra da ‘‘şimdi çocuklarımızı koruyun bakayım’’ demek, en hafifinden büyük haksızlık olur.

Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir eğitim programı düzenlese, bütün öğretmenlerin hevesle katılacağına eminim.

Kuru gürültü

Çevre Bakanlığı 1986'da bir gürültü tarifesi yayımlamıştı. Benim şahsi gözlemlerime göre, bu bakanlığın yönetmeliklerine pek uyulmuyor.

Nitekim, gürültüyle ilgili İstanbul'daki uygulamalar, polisin kendi asayiş yetkisine dayanarak yaptıklarıyla sınırlı.

Asayiş dışında kalan tek bir örnek bulabildik. O da biraz tuhaf!

Gürültüden şikayet eden bir yemek fabrikası ‘‘özel büro’’ sınıfına sokularak, komşusunun makineleri mühürleniyor. Halbuki olayın geçtiği yer zaten gürültünün ev ve büro ortamından daha fazla olduğu bir sanayi sitesi.

Bari yönetmelik çıkarmaktan vazgeçseler de kağıt ziyan etmeseler.

Yazarın Tüm Yazıları