Paylaş
Emekli Tarım Müdürü Nizamettin Kayral, arkadaşımız Gülden Aydın'a bir Cumhuriyet öyküsü anlatmış.
Cumhuriyet'in ilk yılları. Cumhuriyet'i kuran ve kol kanat gerenler, bütün halkı gerekirse sopa zoruyla eğitiyor, yeni değerleri benimsetmeye çalışıyor. Ağaçlarla ilgili bir kanun çıkmış. Bu kanuna göre, ağaç kesenlere 1 yıl hapis ve 1000 TL para cezası veriliyormuş.
Tabii o zamanlar 1000 lira bugünkü kadar gülünç bir rakam değil. Günümüzdeki uygulamanın tersine, hapis cezasını para cezasıyla karşılaştırdığınızda ikisi arasında bir eşitlik var.
Tokat'ta bir Köylü, merkebiyle yoldan gidiyormuş. Yolun kenarında bir kiraz ağacı varmış. Ağacın dalı geçerken rahatsız edince, Köylü merkebin üstünden uzanıp kırıvermiş dalı.
Ama Öğretmen tetikteymiş tabii. Cumhuriyet'in bekçisi Öğretmen'in gözünden kaçar mı hiç! Hemen ihbar etmiş Köylü'yü.
Köylü kendisini mahkemede bulmuş. Hakim sormuş: ‘‘Niye kopardın bakayım dalı? Kafana mı çarptı geçerken?’’
Köylü eğer ‘‘kafama çarptı, başımı yardı, gözümü çıkardı’’ gibilerinden bir yalan uydursaymış, herhalde Hakim de durumu meşru müdafaa diye yorumlayıp serbest bırakacakmış Köylü'yü.
Ama Köylü dürüstçe, mertçe cevap vermiş: ‘‘Yooo! Gopardım işte!’’
Muhbir Öğretmen utanmış mıdır bu açıksözlülük karşısında? Kim bilir? Ama sonuçta, bir yıl hapiste yatmış Köylü. Bin lira para cezasını ödemek için de merkebini satmak zorunda kalmıştır mutlaka. O zaman para cezası, para cezasıymış!
İşte bu hikaye, pazartesi günü anlatmaya çalıştığım farklılığı gösteriyor:
Şehirliye göre ağaç kutsaldır, ona dokunmak da en büyük günah. Doğru, şehirde ağaçtan daha kıymetli ne olabilir?
Ama köylüye göre ağaç da kendisi, hayvanları gibi çevresinin doğal bir parçasıdır. Yoluna çıkıyorsa tabii dalını tutup kırıverir. Doğru, çünkü tabiatın bir parçası olan insan için tabiatta dokunulmaz bir kutsallık yoktur.
Nasrettin Hoca gibi herkese hak vererek anlattığımız bu hikayede, hak veremeyeceğimiz tek bir nokta var:
O da para cezasının gülünçlüğü!
Bugün izin almaksızın ağaç kesenden en yüksek ceza diye alınan 30 milyon lira, bundan yetmiş yıl önce alınan 1000 liraya göre gülünç kalıyor.
Ama para cezaları artık çoktan ceza olmaktan çıktı, Nasrettin Hoca fıkrasına döndü.
Paylaş