Biz onun torunu muyuz?

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

BİR ülkenin, tarihi bir kişilik üzerinde hemfikir olması az rastlanır bir olaydır.

Mimar Sinan öyle biridir. Belki de tarihimizdeki tek örnektir. Onunla ilgili yaptığımız tek polemik, hangi ırktan geldiğidir.

Bu bile bizim için taşıdığı önemin kanıtıdır, çünkü osmanlı imparatorluğundaki bütün uluslar köken olarak onu kendilerine mal etmeye çalışırlar.

O bir klasiktir: Kendi içindeki uyumuyla, mekan ve zamanla kurduğu kusursuz ilişkiyle, akıl ve kalbi birleştiren yeteneğiyle ve kalıcılığıyla.

Süleymaniye Külliyesi'ni aynı sözlerle tanımlamak gerekir.

Süleymaniye muhteşem bir sitedir.

Osmanlı şehrinde anıtlar eski Roma'da ve Hıristiyan Batı'da olduğu gibi çevresi boş, insanlardan ve binalardan uzakta yer almaz. Mahallenin parçasıdır. Küçük evlerin, dar sokakların birleştiği bir noktada yavaş yavaş yükselir.

Yedi tepeden birinin üzerine kurulu olan Süleymaniye de böyledir.

Uzaktan bakıldığında şehrin siluetini büyük bir görkemle oluşturur.

Yakından bakıldığında külliyeyi oluşturan bütün yapılar, merkezdeki camiden dört bir yana ve aşağıya doğru bir çağlayan gibi dökülür, evlerle, sokaklarla, insanlarla kaynaşır, şehrin içine dalıp kaybolur.

Eski zamanlarda Süleymaniye tıp mektebiyle, türbeleriyle, dükkanlarıyla, çeşmeleriyle, kervansarayıyla, medreseleriyle sadece ibadeti değil, hayatın bütün yönlerini kucaklayan, toplumun kalbinin attığı bir merkezdi.

Bir tarihi eser değildi, hayatın parçasıydı.

Sadece ibadet edilen büyük bir cami değildi, dindışı hayatın da bir parçasıydı.

Şimdi artık böyle olmadığı için mi bu hale düştü?

Bir başka soru: Niçin ülkemizde bu kadar çok mezarlık tahrib ediliyor?

Tarihimizdeki o tek tartışılmaz adamın türbesini bu yüzden mi sıkıştırıp eziyoruz?

Türkiye'nin her yerini kaplayan o çirkin, o sahte minareli (ucuna şerefe gibi bir çıkıntı yapılmış içi dolu beton bir direk) yeni camileri gördükçe, günümüzün en gözde mimari projesinin katlı otopark olduğunu farkettikçe, aklıma daha da kötü bir soru geliyor:

Yoksa bizimle O'nun arasında hiçbir bağ yok mu?

Belki de biz, iddialarımızın aksine Mimar Sinan'ın torunları filan değiliz: Onu yok etmeye çalışan yabancı işgalcileriz.

Yazarın Tüm Yazıları