Biz 3. Köprü’ye geçmiştik bu da nereden çıktı?

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Bayındırlık Bakanı Ali Ilıksoy, bilinen gerçeği nihayet Ankara'daki arkadaşımız Çiğdem Toker'e itiraf etmiş:

Evet, Galata Köprüsü'nde bir yapım hatası var!

Bakan, köprünün ilelebet kapalı kalmaya mahkum olduğunu, yani gemilerin artık Haliç'e giremeyeceğini, girmiş olanların da çıkamayacağını söylüyor. Gemiler geçsin diye köprü açılırsa, çökebilirmiş!

Bu resmi itiraftan önce de Galata Köprüsü'nün sorunlu olduğunu biliyorduk.

Bu arada bakan ne demiş, dinleyin:

‘‘Köprü dubalı olsaydı, bu sorunlar olmazdı!’’

Bakan, acaba yıllardır süren dubalı köprü tartışmasından haberdar mı? Dubaların Marmara'dan gelen ve iç denizi temizleyen ters akıntıları engellediğini, Haliç'in temizlenmesi isteniyorsa dubalı köprü kurulmaması gerektiğini biliyor mu? Hatta, dubalı eski Galata Köprüsü'nün yeniden Haliç'e konmasının temizlenme sürecini olumsuz yönde etkilediğini, bu yüzden çıkan tartışmaları duymuş mu?

Ali Ilıksoy'un sözlerinden şunu anlıyorum ben:

Ya kırk katır, ya kırk satır.

Ya bozuk, işe yaramaz bir köprü.

Ya da temizlenmeyi engelleyecek dubalı köprü.

Kimsenin dilinden düşürmediği bu bilgi çağında, bu yüksek teknoloji saltanatında ne inanılmaz bir çıkmaz sokak.

Küçücük Haliç'e akıntıları önlemeyecek, çökme tehlikesi taşımayan, açılıp kapanabilen, gemileri içerde mahsur bırakmayacak teknik özelliklere sahip doğrudürüst bir köprü yapılamıyor.

Köprü, baraj, gökdelen:

Büyük mimari projeler, azgelişmiş ülkelerin kendilerini gelişmiş ülkelerle kıyaslayarak her gün tazeledikleri aşağılık kompleksini yenmenin bir yoludur.

Şehrimizde New York'takiler gibi dizi dizi gökdelen varsa, denizlerimizi dünyanın en uzun üçüncü ya da dördüncü köprüsü süslüyorsa, kendimizi bir New York'lu, bir San Francisco'lu gibi hissedebiliriz.

Sonra bir yangın çıkar, o gökdelenlerde yangın merdiveni olmadığını farkederiz.

Sonra bir deprem olur, o kulelerin yapımında malzeme çalındığını anlarız.

Sonra biz Üçüncü Köprü'yü tartışırken, şehrimizin en küçük köprüsünün çökmek üzere olduğunu öğreniriz.

Artık kabul etmemiz gerekir:

Projenin büyüklüğü projenin doğruluğunun ispatı değildir

Yazarın Tüm Yazıları