Belediyelerde kriz yönetimi

Ayşen GÜR

FATİH Belediye Başkanı Eşref Albayrak, diğer ilçe belediye başkanlarıyla aynı isteği dile getiriyor: Belediyelerin kamuya olan borçları, hiç değilse faizleri bir defaya mahsus olarak silinsin.

Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna da arkadaşımız Kemal Diyarbekir'in geçen hafta yayımladığımız bir haberine göre, hükümetten belediyenin alacağı kredilere Hazine garantisi sağlamasını istemeyi düşünüyor.

İktisatçılar ise bu gibi taleplere karşı: Krizin en önemli nedenlerinden biri de kamu açıkları olduğuna göre, belediyelere böyle ‘‘eli açık’’ davranmanın istikrar politikalarına tümüyle ters olacağını söylüyorlar.

Krizin bir tanımı da kısır döngü. Tıkanıklığı kolayca çözmeye yarayan yöntemler, tam tersine tıkanıklığı yeniden üretiyor.

Hükümet, tam IMF gözetiminde bir kemer sıkma ve reform programı uygulamak üzere harekete geçmişken belediyelerin bu isteklerine kulak verebilir mi? Dün, Manavgat'ta düzenlenen 16. Belediyecilik Semineri'nde Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz şöyle konuşmuş:

‘‘Belediye başkanlarının kendileri burada ama, akılları parada. Eğer parası varsa, belediye başkanının yürüyüşü bile değişir. İlk önce bu sorunun çözümü için gereken yapılmalı. Belediyeler borç ve faiz sıkıntısından kurtulmalı. Bunlar elbette olacak. Biz kendi içimizde ayrı bir komisyon kurduk. Yani benim tabirimle; su gelmeye gelecek, gelsin de, kurbağanın gözü çıkmadan gelsin.’’

Ancak bu sözlerden hemen ‘‘hükümet belediyelerin borçlarını silecek’’ sonucunu çıkarmamak gerekiyor. Zaten belediye yönetimleri de buna bel bağlayarak oturmuyorlar.

* * *

Örneğin at yarışlarından elde edilen gelirlerin paylaşımı, şu anda çok gündemde. Şişli, Fatih gibi belediyeler (kuşkusuz diğerleri de), ilçelerinde oynanan altılı ganyandan alınan belediye rüsumunun, yarışların yapıldığı Bakırköy'e değil, kendilerine ödenmesini istiyor. Büyükşehir Belediye Meclisi de bu isteğe kulak vermiş durumda. Tabii durum, Bakırköy Belediyesi'nin hiç hoşuna gitmiyor.

Başka yöntemler de bulunuyor. Mesela Şişli'nin mali işlerden sorumlu belediye başkan yardımcısı Gufran Kurtböke, bugüne kadar uygulanmayan, ama yasada yeri olan bir vergi bulmuş. Sigorta şirketleri, yangın sigortası yaptıkları binalar için ilgili belediyeye de bir vergi ödemek zorundaymışlar, ama bugüne kadar hiç ödememişler.

Görüldüğü gibi bütün belediyeler tırnaklarıyla toprağı eşeleyerek boş yeni gelir kaynakları bulmaya çalışıyor.

Bu çabaların en olumlu yönü, yerel yönetimlerin kendi yaratıcılıklarını zorlamaları, rüştlerini ispat etmeleri.