Paylaş
Sarışın, güzel bir kadın, kollarını kavuşturmuş, arkasında bir motosikletli polis ordusuyla objektife poz vermişti. Bu kadın, Venezuela'nın başkenti Caracas'ın çok yüksek oy alarak seçilmiş popüler belediye başkanı İrene Saenz'di.
Fotoğrafı iki yıl önce bir dergide gördüm, şaşırdım: Bu polislerin belediye başkanıyla işi ne?! Sonra, Caracas'ta belediyeye bağlı bir yerel polis gücü olduğunu anladım.
Şaşırmam normal. Çünkü Türkiye'de böyle bir görüntüye alışkın değiliz.
Cuma akşamı Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile yaptığımız sohbette, söz döndü dolaştı, belediyenin kaçak yapılar karşısında elinin kolunun nasıl bağlandığına geldi.
Birinci sorun, yargıyla ilgili sorunlardı ki, bu alandaki yavaşlık ve ‘‘ilginç’’ uygulamalar, sadece bir hukukçu olarak bundan üzüntü duyduğunu belirten Başkan Gürtuna'nın değil, hepimizim malûmu.
İkinci sorun ise, belediyenin kendisine bağlı etkili bir emniyet gücünün olmamasıydı. Gürtuna bu durumun, mahkeme kararı alındıktan sonra bir kaçak yapıyı yıkmak isteyen belediyeyi zaman zaman nasıl zorladığını anlattı. Ve belediyeye bağlı bir ‘‘imar polisi’’ oluşturulması gerektiğini söyledi.
Şu anda böyle bir uygulama bize çok büyük bir değişim gibi gelebilir. Ama üzerinde tartışılmaya değer bir öneri.
Bütün dünya son yıllarda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda büyük adımlar attı. Türkiye'de bu adımların ne kadar hızlı atıldığını, hafızamız kıt olduğu için farkedemeyebiliriz. Ama hafızaları tazeleyelim:
Daha 1962'ye kadar belediye başkanlığı doğrudan hükümete bağlıydı ve vali aynı zamanda belediye başkanıydı. İstanbul'da ilk kez 17 Kasım 1963'te bir belediye başkanı ‘‘seçildi.’’
Daha 1984'e kadar belediye başkanlarının doğrudürüst bir bütçesi yoktu. Belediye, örneğin otobüs biletlerine zam yapabilmek için Ulaştırma Bakanlığı'nın onayını almak zorundaydı...
Şimdi bütün bunların birer devrim olduğunu görüyoruz. Bu değişimlerden de şikayetçi değiliz. Çünkü bütün bu adımlar, demokrasinin en önemli temellerinden biri olan özerk ve güçlü yerel yönetimlerin oluşması için gerekli önlemlerdi.
Hiçbir şey durağan olmadığı için, yerel yönetimlerde önümüzdeki yıllarda da birçok reform yapılacak, bu kaçınılmaz.
Belediye polisi de bu çerçevede tartışılması gereken bir öneri.
Paylaş