Paylaş
BİR okurumuzdan öfkeli, ama haklı bir mektup aldım.
İstanbul'da küçük çocukları olan bir kadın nasıl yaşar? Evine kapanmaya mecburdur! İşte Nilay Karaca'nın mektubu:
‘‘Sıvasız, boyasız, kirli ve demir filizli binaları giydirme kampanyasını DES-TEK-LE-Mİ-YO-RUM!
36 yaşında iki çocuk annesiyim. İlk çocuğum dokuz yaşında. O zaman da bebek arabasıyla yolda yürümek bir işkenceydi (tek başına yürümek de öyle ya), şimdi de. Yürümek diyorum, çünkü seyahat etmek zaten imkansız.
AVRUPALI (!) İstanbul'da yaya olmak zaten başlı başına zorken ben de kimim ki bebek arabası-tekerlekli sandalyeli insanların seyahatini sorguluyorum! Üstelik minibüslere yem edilmişken!
Her neyse, ben yaya kaldırımları hatta kaldırımsız yollara döneyim.
Şimdi ikinci çocuğumla ve tabii bebek arabamla alışverişe veya yürüyüşe çıktığımda arabanın tekerinin bir çukura saplanmadan veya bir tümseğe çarpmadan yürümem imkansız.
Diyelim tekeri kurtardım, bu kez ayakkabının burnu bir kırık betona tosluyor. Veya yağmurlu havada yerinden oynamış bir kaldırım karosu ayağınızı ve paçanızı ıslatıyor.
Bu arada, Küçükyalı'da oturuyorum ve yürüyüşe sahile iniyorum. Tabii 2000'li yılların geçidi Dr. Fahri Atabey Geçidi'ni kullanıyorum, bebek arabamı sırtlanarak!
İnanın hanımefendi biz yayalar ayağımız takılıp düşmemek için kafamızı kaldırıp o sıvasız boyasız demir filizli binaları görmüyoruz bile!
Hele büyükler yükümlülüklerini yerine getirsinler de sonra bizden iş istesinler!’’
İşte mektup böyle. Doğru söze ne nedir?
Ben, ‘‘Yaya Hakları Bildirgesi’’nin yaya yollarıyla ilgili bölümünü yayımlıyor, herkesi yaya haklarının hiç değilse FARKINDA OLMAYA çağırıyorum..
Yaya yolları
Yayaların, motorlu taşıtlara binmek ve onlardan sakınmak zorunda kalmadan, bir yerden bir yere sadece yayalara ayrılmış yollardan ulaşma hakkı vardır.
Kentlerde, motorlu taşıt yollarından tamamen ayrı, sadece yayaların kullanımı için ‘‘tercihli yollar’’ yapılır. Bu yollara paralel bisiklet yolları bulunur.
Yayalar, kendilerine ayrılmış yollardan güvenlik içinde ve serbestçe istedikleri yere ulaşabilirler.
Yaya yollarının aydınlatılmması, yaya ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde donatılması, bakımı ve onarımı, kent yönetimlerinin görevidir.
Yaya yollarında özürlüler için gerekli düzenlemeler de yapılır.
NOT: Cuma günkü yazımda, davası hálá süren bir trafik cinayetinden söz etmiştim. Ancak yanlışlıkla olayın geçtiği yer olarak Gaziantep yerine Diyarbakır diye yazdım. Bu hatamı düzeltir özür dilerim. Fakat cinayetin vehameti ortadan kalkmıyor: Türkiye'de insan öldürmenin cezasız yolu otomobille ezmektir!
Paylaş