Baskın

Ayşen GÜR

Devlet eskiden gücünü basarak gösterirdi. Özellikle de kerhaneleri, kahvehaneleri, meyhaneleri.

Şimdi de İstanbul'da bir baskın havası var.

Bunun iki nedeni olabilir: Birincisi, gerçekten gürültüyle mücadele. İkincisi bir ‘‘koz’’ olarak değerlendirilen, meşhur, dürüst bir İçişleri Bakanı'na sahip olan hükümetin gücünü göstermesi.

Birinci ihtimal doğruysa, yani baskınlar gürültüyle mücadele amacını taşıyorsa, birkaç şikayet daha sıralayayım da onları halletsinler:

1. Klakson seslerinin durdurulması. Çocuk ağlaması, inek böğürtüsü ve Amerikan marşı gibi geniş bir müzik yelpazesine sahip olan klaksonlara standart getirilmesi.

2. Otomobillerden yükselen alarm seslerinin düzenlenmesi.

3. Gece sokak kenarında araba park ederek kapıları açan ve 500 desibellik korkunç bir müziği mahalleye zorla dinletenlerin önlenmesi.

4. Bomba mı atıldı diye insanı sıçratan havai fişeklerin zapturapta alınması.

5. Maç sonrasında havaya sıkılan kurşunlara son verilmesi.

Eğer amaç gürültü değil de ‘‘ben sosyetenin gittiği Pasha'yı bile basarım’’ şeklinde bir gövde gösterisiyse söyleyecek hiçbir şey yok.

Fazla sürmez.