Paylaş
GEÇEN hafta, Bahçelievler'de sokakta yürüyen kadınların çantalarını almak uğruna onları yerde sürükleyen bir çetenin varlığından söz etmiş, durumu Bahçelievler Kaymakamı'nın dikkatine sunmuştum.
Komik Hasan Efendi Sokak, Mehmetçik Sokak, Hüseyin Avni Başaran Sokak gibi çeşitli sokakların çıktığı seraya yakın bölgeyi kendisine mesken tutmuştu bu çete. Boş ve sakin sokaklarda kadınlar arasında terör estiriyordu.
İki üç gün sonra, 23 Nisan pazar günü çete aynı yerde yine harekete geçti. Bu defa 23 Nisan töreninden dönen bir öğretmen hanıma saldırdı, çantasını kaptı, kadıncağızı yerlerde sürükledi, hastanelik etti.
Bölge halkı, bu saldırının yeşil bir otomobille yapıldığını da söylüyor. Üstelik, aralık ayında buradan çok da uzak olmayan Şirinevler'de yine bir saldırı olmuş, bir öğretmen hanımın çantası çalınmış.
Bahçelievler Kaymakamı'nın dikkatine yeniden sunuyorum.
Haliç'in zeki kurtları
Haliç nasıl kirleniyor?
Haliç'e dökülen Cendere'nin kenarına kurulmuş fabrikalar, gündüz arıtma tesislerini çalıştırıyor, gece ise hortumlarını dereye dayıyor, bütün kimyasal çöplerini boşaltıyorlar. Dere, onların çöplüğü.
Niye arıtma tesisi çalıştırıp elektrik harcasınlar ki?! Niçin maliyetleri artsın ki?! Enayi mi onlar?!
Hayır enayi biziz; Haliç'ten yükselen o kötü kokuyu duymamak için burunlarımızı tıkayan ve o güzel yerden her geçişimizde üzülen biz.
Kirleten ÇBS değil TBS
Dün Haliç'i kirleten 23 tesis arasında ÇBS ve ÇBS Beton diye iki şirketin adı geçiyordu. Oysa ki tesislerin adı TBS ve TBS Beton idi! Basit bir harf hatası, ne kötü sonuç veriyor! Doğrudürüst hiçbir şirket, ‘‘Haliç'i kirletiyor’’ diye anılmak istemez. Çok üzüldük. ÇBS'den özür diliyoruz.
Paylaş