Ayran ve tahtırevan

Ayşen GÜR

BU şehirde trafiğin hali insana ister istemez ayran-tahtırevan deyişini hatırlatıyor.

Dün sabahın erken saatinde bir yaz yağmuru bastırdı ve aynı şey yine oldu.

Milyarlık otomobiller bir haziran sabahı, ‘‘dünya kenti'' İstanbul'da göller içinde motorları stop etmiş duruyor.

O İstanbul ki, Ekvator çizgisinde tropikal bir ülke sayılmaz, dünya coğrafyasında sel, fırtına ve kasırgalarıyla tanınan bir ülke değildir.

Sık sık yağmur alır ama ılıman bir iklim kuşağında bulunduğu konusunda uzmanlar arasında fikir birliği vardır.

Böyle bir şehirde niçin bazı zengin insanların bu kadar pahalı otomobiller almak için birbirini yediğini anlamak hayli zor.

Milyarlar gömdükleri arabaları park edecek yer bulamadıkları için sokağın ortasına, yanlarından hızla geçen kamyonların, otobüslerin insafına terkedenler...

Trafik sıkışıklığı içinde önlerinde elli metre açıklık gördü mü gazı bir hışımla kökleyenler...

Yanlış yapılmış virajlara kırmızı görmüş boğa gibi girenler...

Para ne kolay kazanılıyor ve hayat ne kadar az seviliyor!