Aya İrini

Ayşen GÜR

Yılbaşı gecesi Aya İrini'de, bileti 259 milyon liradan bir ‘‘çılgın parti’’ verilmesi, Rum Patriği'nin tepkisine yol açtı ve olay partinin iptal edilmesiyle sonuçlandı.

Aslında bence tepki göstermek için Patrik'i beklememeliydik.

Tartışmanın dini hassasiyetle ilgili kısmına bu kısacık yerde girmek istemiyorum.

Üzerinde durmak istediğim, bize emanet edilmiş tarihi miras karşısındaki çelişkili tavrımız.

Eskiden, tarihi miras konusunda tam bir kayıtsızlık içindeydik.

Şimdi yavaş yavaş önem veriyoruz. Ama tam bir sonradan görme gibi!

Eski olan her şey bize ‘‘aristokratik’’ geliyor. Zenginlerin tarihi keşfetmesi, restorasyon projelerine fon ayırmakla sınırlı kalsa, çok iyi. Ama, para bastırıp kendilerini Osmanlı paşasına, Fener prensine benzetmeye kalktıklarında işler bozuluyor...

Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda defile düzenlenmesiyle, Aya İrini Kilise-Müzesi'nde yüksek desibelli müzikli parti verilmesi bence aynı kapıya çıkıyor.

Dikkat dikkat! Bu sonradan görme, aç tavırdan vazgeçmezlerse, torunlarına bırakacakları tek şey kendi mirasları olacaktır. Zengin-yoksul herkesin ortak mirası olan tarih ise uçup gidecektir.