Altıncı Daire

Ayşen GÜR

Unkapanı Köprüsü’nden Şişhane'ye çıkarken yolumuzu muhteşem bir bina keser. Aynı bina, arka taraftan da İstiklal Caddesi'nin son noktasıdır.

Bu bina, İstanbul'un (bütün ülkenin) ilk belediye binası olan Meşhur Altıncı Daire'dir.

Batılılaşma sürecinin bir parçası olarak geçen yüzyılın ortasında Osmanlı başkenti modern belediyecilik dönemine geçti. Şehir ‘‘daire’’ denilen bölümlere ayrıldı. Tabii herşey Batı'dan uyarlanıyordu. Hatta daire kelimesi bile Fransızca'dan çevrilmişti: Paris ‘‘arrondissement’’ (daire) denilen mahallelere ayrılmıştı.

Galata ve Pera bölgesi, dairelerin altıncısıydı. İlk daireler tarihi yarımadadaydılar. Ama belediyecilikte Altıncı Daire öncülüğü üstlenecekti. Böyle planlanmıştı, çünkü Pera yabancı uyrukluların ve elçiliklerin yoğun olduğu bölgeydi. Onlar modern belediyecilik hizmeti istiyorlardı. Osmanlılar da kendilerini onlara beğendirmek hevesindeydiler...

Bu zorlamalara, taklitlere ve eşitsizliklere rağmen, Altıncı Daire yine de belediyecilikte önemli bir tecrübe oldu.

Bugün Beyoğlu Belediyesi'ne ait olan bu bina, mimari özellikleri bir yana, sembol olarak da İstanbul tarihi için böyle bir öneme sahip.

Arkadaşımız Savaş Özbey, bu binaya 15 yıl önce bir kaçak kat yapıldığını öğrendi. Önce hepimiz ‘‘Pes artık!’’ dedik.

Ama düşününce, şaşmamamız gerektiğini anladım.

Çünkü bir zamanlar belediyeciliğin sembolü olan bir binadan günümüzde ne beklenir? Kaçak yapılaşmanın sembolü olması tabii ki!

Bir milyon TL

Köprüden geçmek artık bir milyon Türk Lirası oldu. Her gün köprüyü kullanan insanlar için bu zam kolay yutulur bir lokma değil.

Kötü olan, insanların buna mahkum olması. Paralı geçiş ve yollar olabilir, ama insanlara bunların alternatifleri sunulur. İnsanlar, az para verip zahmet çekmekle, çok para verip zahmetsiz yolculuk yapmak arasında bir seçim yapmaya zorlanabilir.

Fakat köprülerde böyle bir alternatif yok. Toplu taşımacılık ve deniz ulaşımı, insanları otomobillerinden vazgeçirecek düzeyde değil.

Yeni uygulanan Otomatik Geçiş Sistemi de normal geçişe göre önemli bir avantaj sağlamıyor. Bu sistemin külfetine katlanan insanlar sadece yüzde 10 daha az para ödüyorlar.

OGS'de indirimin daha fazla olması için bir çağrıda bulunuyoruz: Bu hem sürücülere bir alternatif sağlayacak hem de trafik sıkışıklığını giderecek bir çıkış noktası olabilir.