ABD benliğimizi ikiye böldü

Ayşen GÜR

İnsanların özel hayatında başka, kamu hayatında başka davranması, farklı fikirleri savunması doğal sayılabilir. Ama bu zaaf, bizde inanılmaz boyutta. Hatta benliğimizin ikiye bölündüğünü söyleyebiliriz.

Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşlığı tartışılırken bu, bir kere daha görüldü. Anlatacaklarımın, Kavakçı veya FP ile hiç ilgisi yok. Sadece bu vesileyle ortaya çıkan bir durumdan söz ediyorum.

Aslında Türkiye'de sayısız insan ABD vatandaşlığını elde etmek için göbeklerini çatlatmakta, içleri gitmektedir.

Bunun mantıklı nedenleri var. Vatandaşlarına dünyanın her köşesinde sahip çıkan bir devletin yurttaşı olmayı, Amerikan mucizesinden yararlanmayı isteyen insanlar sadece bizim milletimizden çıkmıyor.

Sayısız kişi çeşitli yollarla (ABD'nin düzenlediği lotaryalara katılarak, çocuğunu ABD'de doğurarak, ABD'lilerle evlenerek) Amerikan vatandaşı olmak için uğraşıp durmaktadır.

Bu durum, özel sohbetlerde gizlenmez. Birçok insan ABD vatandaşı olmayı istediğini dile getirmekte sakınca görmez. Birisi ABD vatandaşı olmuşsa, dostlara müjdeler.

Ama kamu alanındayken tutumumuz değişir: Ülkemize olan sevgimiz, devletimize olan bağlılığımızla tamamen örtüşmek zorundadır. Bu yüzden başka bir devletin vatandaşı olmak kamu alanında saklanılacak, utanılacak bir şeydir...

Evet, ABD vatandaşlığı, benliğimizdeki bölünmenin somut bir örneği.

Bu ikilik, ikiyüzlülük olarak adlandırılamayacak kadar bilinçsiz, doğal hale geldi.

Ama ruhumuza hiç zarar vermiyor anlamına gelmez.