Paylaş
Dört çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Rowan Atkinson, çok iyi bir eğitimin ardından Newcastle Üniversitesi’ne girdi. Oxford Üniversitesi’nde mühendislik yüksek lisansı yapan Atkinson, okul yıllarında Oxford Üniversitesi’nin Drama Derneği’nde çalışmalara katıldı. Mühendislik eğitimi alıp komedyen olarak kariyer yapan Rowan Atkinson bugün geriye dönüp baktığında, ‘Herhalde içimde varmış’ demekten çekinmiyor.
Dünyayı, Mr Bean karakteriyle 1988 yılında tanıştıran Rowan Atkinson, şimdilerde ti’ye aldığı James Bond filmlerinde oyunculuk kariyerinin ilk yıllarında oynadı. 1983 yılında James Bond filmi olan "Asla Asla Deme"de (Never Say Never) oynayan ünlü komedyen, Dört Nikah Bir Cenaze, Tabana Kuvvet, Scooby Doo, Aşk Her Yerde filmleriyle kariyerini iyice pekiştirdi. Bu dönemlerde, Mr. Bean karakterini de beyazperdeye taşıdı.
1997 yılında ilk Mr Bean filmini çeviren Rowan Atkinson, ikinci Mr Bean filmi olan Mr Bean Tatilde’den sonra bir daha Mr Bean filmi yapmayacağını açıkladı. Son olarak, James Bond parodisi olan sakar ajan Johnny English tiplemesiyle gönülleri fetheden komedyen, Mr Bean karakterinin tesadüfen doğduğunu söyledi. Atkinson ‘ Gündelik yaşamımda fark etmeden o kadar çok mimik yapıyorum ki, Mr Bean bu tiplemelerden doğdu’ diyor.
Çevresini gülmekten kırıp geçiren adamın karşısında ciddi röportaj yapmak mümkün mü? Aslında pek de değil. Ama, zorlayınca ciddi zaman zaman komik oldukça içten bir röportaj çıktı. Buyurun bakalım:
"Mr. Bean görsel bir karakter"
Siz, Mr Bean karakteriyle bir tip yarattınız. Bu sakar adama tüm dünya güldü. Mr Bean nasıl doğdu?
Mr Bean’i aslında ben yaratmadım. Ya da şöyle açıklayayım: Gündelik hayatımda yaptığım mimikleri fark eden yönetmen arkadaşlar benden Mr Bean’i yarattılar. Yani ben, bilinçli bir şekilde Mr Bean olmadım. Çok mu karışık oldu?
Yoo ben anladım. Peki insanları güldürmek kolay mı?
Hiç de kolay değil. Belden aşağı espri yapmadan insanları güldürebilmek aslında ciddi bir iştir. Bu, ciddi bir yetenek ve teknik ister. Ekol olan komedyenlere baktığınızda hepsinin birbirinden farklı olduğunu ve uslüplarının da farklı olduğunu görürsünüz.
Sizin güldürme yeteneğiniz nereye dayanıyor? Sırrınız teknikte mi yoksa doğuştan mı?
Bunu ayırt etmek imkansız. Şöyle diyelim, yetenek olmasa tutunamazsınız, fark edilmezsiniz. Ama tekniğiniz iyiyse, kalıcı olursunuz. İzleyicide devamlılık hissi yaratırsınız ki bu çok önemlidir.
Evet, sizin güldürme kabiliyetiniz ne monologa ne de diyaloga dayanıyor.
Öyle. Ben fiziksel komedi ve kara mizahı karıştırıyorum. Vücut dilimi çok kullanırım. Ama bunu bilinçli yapmıyorum. Üniversite yıllarında keşfettik. Sonra da çok sevildi. Ama sanılmasın ki, gündelik yaşamımda böyle garip ifadelerle tek kaşı kalkık halde dolaşıyorum.
Ama öylesiniz!! Konuşurken belki fark etmiyorsunuz ama yüzünüz aynı Mr Bean gibi oynuyor. Ama itiraf edeyim çok ciddisiniz.
Aslında hayatı ciddiye alırım. Kamera karşısına geçince ise bambaşka biri olurum. Bana göre asıl o zaman Mr Bean oluyorum. Ama galiba ben de Mr Bean ile çok özdeşleştim. Mr Bean görsel bir karakter, oysa Johnny English daha durumsal bir karakter.
"Şimdiye kadar hep güldürdüm. Ağlatmayı beceremem. Benden daha iyisi çıkar kesinlikle"
Siz hiç ağlatmayı denediniz mi? Hep güldüren adam olarak mı kalmak istiyorsunuz?
Bu benim şeçimim değil. Şimdiye kadar hep güldürdüm. Güldüren adam oldum. Zaten ağlatmayı beceremem. Düşünün, drama ağırlıklı bir karakter canlandırıyorum ve filmde başka oyuncular da drama oynuyor. Eminim benden daha iyi ağlatan bir aktör çıkar. Ağlatmayı beceremem. Ben iyisi mi, iyi olduğum sahada kalayım. Hem ağlatmak hem de güldürmek eğer kaliteli iş yapıyorsanız, kolay değildir.
Lakabınız lastik yüzlü adam..Eşiniz dostunuz size güler mi?
Gözümün içine bakarak gülmezler. Sanırım benim duruşumda bir komiklik var. Yoksa ciddiyimdir.
Gelelim Johnny English’e... James Bond mu yoksa Johnny English mi, desem?
Şimdi James Bond’a haksızlık etmeyelim. İkisi de kendi kulvarlarında önemli ajanlar. James Bond çok yakışıklı, hızlı ama Johnny English’te karizmatik ve komik. Bir de dürüst. Kararı siz verin.
Johnny English’in Dönüşü filmi , sakar ajanın geri döneceğini müjdeliyor. Sizin için bu filmin önemi nedir?
Johnny English’i yaptığımız zaman ortaya çok güzel bir komedi ajan filmi çıktı. Öyle sahneler oluyordu ki, gülmekten filmi çeviremiyorduk. Aslında 2’ci filmi yapmakta geç bile kaldık. Bir de izleyici sakar ajan Johnny English’i sevmişti. İkinci filmi yapmamız zaman aldı. Bundan sonra ne olur bekleyip, göreceğiz.
Johnny English karakterini biraz anlatsanıza, lütfen?
İyi kalpli, iyi niyetli bir adam. Onun dürüstlüğü ve düzlüğü karşısında, ajan olarak üstlendiği görevleri başarmasını istiyorsunuz. Otomatik olarak izleyici bu sakar ajanı seviyor. Ona kızamıyor. En kolay pozisyonlarda bile işi ıskalamak da ayrı bir hünerdir.
www.facebook.com/AysegulEkinciOfficial
www.twitter.com/EkinciAysegul
Paylaş