Paylaş
Engelli bireylerle diğer bireylerin birbirlerinin hayatlarına dokunmalarını sağlamaya çalışan Engelsiz Sanat Derneği, kendisini kanıtlamış engelli bireylerle röportaj yapıyor; onların yalnızca yaşam öykülerini değil, engel ve engellilik konusundaki duygu ve düşüncelerini de bizlere aktarıyor.
“İnsan bir gözü görmeyince, bir eli tutmayınca engelli olmaz; insan üzerine yorgan örtülünce, kapılar üstüne kilitlenince engelli olur.” diyen Engelsiz Sanat Derneği, Şubat ayında dört röportaj yayınladı. Ben bu röportajlardan kısaca söz etmek istiyorum sizlere.
Elif Ece Çekil, 1983 doğumlu. Alt kan uyuşmazlığından ötürü beyinde oluşan motor sistem hasarı nedeniyle bedensel engelli. Ellerini çok az kullanabiliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve TV Bölümü’nü bitirmiş. “Hep engelliydim... Kendimi bildiğimde de ailem durumu kabullenmişti zaten. Bana hiç engelli gibi davranılmadı. Hep sevecendiler, kardeşime nasıl davranıyorlarsa bana da aynı davrandılar. Eğitimli ve bilinçli bir aileye sahip olduğum için hiç engelli gibi büyütülmedim.” diyor. Sanırım, böyle bir aileye sahip olmak onun en büyük şansı. Üniversitede öğrenciyken beş kısa metrajlı film, mezun olduktan sonra da bir kısa film yapmış Elif Ece. Hem kısa hem uzun metrajlı film projeleri var. Bu projelerini gerçekleştirmek için uygun şartların oluşmasını bekliyor. Ve bir gün mutlaka hayallerinin gerçeğe dönüşeceğine yürekten inanıyor. Elif Ece, engellilere; “Asla yaşama hakkınızın elinizden alınmasına izin vermeyin. Kendinizi saklamayın ve hayata tutunun.” diyerek mesaj veriyor.
Özgür Kocamış, 1986 doğumlu. Doğarken havale geçirmiş. Konuşma bozukluğu ve hafif fiziksel engeli var. Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun. Halen Açık Öğretim Fakültesi’nde TV ve Radyo bölümünde okuyor. 16 aydır Uşak Ticaret Meslek Lisesi’nde kadrolu olarak çalışıyor. Özgür fotoğraf çekiyor, öyküler yazıyor. TRT Müzik veya TRT FM gibi kurumlarda müzik üzerine programlar yapmak istiyor. Eğitimin engelliler için en önemli konu olduğunu düşünüyor. Engellilere; “Durumunuzu kabullenin ve kendinizi sevin. İçinize kapanıp, kendinizden de çevrenizden de uzaklaşmayın.” diyerek mesaj veriyor Özgür. Engelli ailelerine ise; “Çocuklarınıza destek olun. Onları ne yorgan altında saklayın ne de üzerlerine fazla düşün. Onları kendinize bağımlı kılmayın.” diyor.
Memet Sefa Öztürk, 1980 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Klasik Bale Bölümü mezunu. Mezuniyet gecesinde geçirdiği motor kazası sonucunda omurilik felci olmuş. “Muhteşem sağlıklı bir çocukluk dönemi geçirdim. 9 - 19 yaş arası Türkiye dereceleri olan bir yüzücüydüm. 26 yaşıma kadar profesyonel bale sanatçısıydım. 26 yaşımda trafik kazası sonucu felç oldum ve insanlığın riyakar iğrenç yüzü ile tanıştım. Dost bildiklerim yalanmış, uzak bildiklerim ise yakın. Kavramlar birden birbiri ile karıştı.” diyor. Kazanın hayatını nasıl değiştirdiği yönündeki soruyu ise, “Tüm hayatım baştan aşağı değişti ancak ben yine hırslı, mücadeleci ve başarıya doymayan adam olarak aynı kaldım.” diyerek yanıtlıyor. Memet’in hedefi oyunculuk. Bu konuda çok iyi bir kariyer yapmak ve hayat boyu bu işi sürdürmek istiyor. “Ancak bu konuda ülkemizde maalesef bana bu şansı tanıyacak henüz hiç kimse çıkmadı. Sonuçta ben konservatuar mezunu bir sahne adamıyım ve bu işi hakkıyla yerine getirebileceğimden çok eminim. Yeter ki bu konuda bir şans verilsin.” diyor. Engelli ailelerine; “Sahip olduğunuz engelli bireyler her şeyleri ile birer insandır. Onları yarım insan olarak görmekten, acımaktan vazgeçin önce! Önce bunu siz yapın ki, çevredeki insanların bakışları değişsin. Onları motive edin gerekirse zorla sokağa çıkarın, hayata katılmalarını sağlayın.” diyerek mesaj veriyor Memet.
Ahmet Bağbekleyen, 1962 doğumlu. Altı aylıkken çocuk felci geçirmiş. Halen çift baston kullanıyor. Lisesi mezunu; orta derecede İngilizce ve Almanca biliyor. Özel bir nakliye şirketinde bölüm şefi olarak çalışmış ve emekli olmuş. Radyo ve televizyon programları ile ilgili çalışmalarda bulunan Ahmet; 1995 yılında özel radyoların hayata geçiş sürecinde Zeytin FM’de yirmi beşe yakın tamamı konuklu program, 1999 yılında Cem Radyo’da yine tamamı konuklu elli program, 2011 yılında Karadeniz TV’de tamamı konuklu sekiz program ve internet radyosu olan Engelsiz FM’de internet bağlantılı konuklarla on iki program yapmış. Toplumun engellilik algısının değişmesi için çaba gösteriyor ve “İnsanlarımızın yasal hakları konusunda bilgi eksiklikleri ortadan kaldırılmalı. Bilgili ve haklarını bilen bir toplum sadaka kültürünün ötesine geçebilir ve sosyal devlet anlayışını hâkim kılabilir. Yapılan binlerce yardım kampanyalarının toplumumuzdaki olumsuz engellilik algısını nasıl derinleştirdiği ortadadır.” diyerek veriyor mesajını Ahmet Bağbekleyen.
Engelsiz Sanat Derneği, “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” Kampanyası kapsamında gerçekleştirdiği bu röportajları sürdürecek. Eğer siz de bu kampanyada yer almak isterseniz, info@engelsizsanat.org adresine yazabilirsiniz.
Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin bulunduğu binayı bugün boşaltması isteniyordu. Umarım istek yazısının yazıldığı tarihten bu güne kadar bazı şeyler değişmiş ve karar geri alınmıştır. Hep birlikte göreceğiz…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş