Paylaş
Genç Bürokrat Dergisi tarafından düzenlenen “2014 Yılın Bürokratları” ödülleri 30 Ocak 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleşen törende sahiplerini buldu. “Yılın Genç Bürokratı Ödülü”ne, Türkiye’nin görme engelli ilk üst düzey bürokratı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakanlık Müşaviri Kenan Önalan lâyık görüldü.
Kenan Önalan, 1977 yılında Malatya’da doğdu. Ailesindeki kan uyuşmazlığı nedeniyle
7 yaşında görme yetisini kaybetti. İstanbul Yeşilköy 50. Yıl Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne girdi. 2 yıl okuduktan sonra, okulu bırakarak, burslarımdan biriktirdirdiği para ile Kanada ve ABD’ne gitti. Yurtdışında bulunduğu yıllarda bir organizasyon firması ve bir radyo kurdu ve yaklaşık 6 yıl bunların yöneticiliğini yaptı. 2005 yılında eğitimimi tamamlamak üzere Türkiye’ye döndü. 2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu ve aynı yıl Başbakanlık’ta Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak çalışmaya başladı. Halen, yukarıda da ifade ettiğim gibi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda Bakanlık Müşavirliği görevini yürütüyor.
Kenan Önalan, “Yılın Genç Bürokratı Ödülü”ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki öncü çalışmaları ve engellilere yönelik hizmetlerinden dolayı layık görüldü. Kendisini ben de gayet iyi tanıyorum. Özellikle engellilik konusundaki önyargıları yıkmak için var gücü ile çalıştığını biliyorum. Önalan’ın engellilikle ilgili düşüncelerini özetleyebilmek için; Engelsiz Sanat Derneği’nin “Yorgan Altındakiler” projesi kapsamında verdiği bir röportajda kendisine yöneltilen “Sizce, Türkiye’de toplumun genel olarak engellilik algısına bakış açısı nasıl?” sorusuna verdiği cevabı sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Aslında yaşamı körleştiren insanlar, benim görmemem değil. İnsanların bakış açılarını değiştirmelerini istiyoruz. İzolasyon istemiyoruz. O normal kitap okusun ben kabartmalı, ben elimle okuyayım o gözüyle okusun. Ama birlikte yaşayalım. Dünyayı zevkli yapan şey farklılıktır. O farklılıklardan biri de biz engellileriz. İnsanların ön yargıyla bakmadığı, sokakların, okulların paylaşıldığı bir Türkiye’de birlikte yaşamayı hayal ediyoruz. Engelli bireylerin kimseye muhtaç olmadan toplumsal hayatta var olmaları gerek. Birilerine muhtaç olmak bizi rahatsız ediyor. Fırsat eşitliği istiyoruz. Pek çok insan bunu almış değil. Biz de bu yönde politikalar geliştirmeye çalışıyoruz. Engellilerin hayata katılmalarını sağlamak istiyoruz. Engelliler hayata katıldıkça toplumumuzun engelliye bakış açısı da değişecek ve toplumumuz da sosyal anlamda eğitilmiş olacak.”
Kendimden yola çıkarak, Kenan Önalan’ın yukarıdaki sözleri ile tüm engellilerin düşüncelerine tercüman olduğunu söyleyebilirim. Ancak ben hayallerimi bir adım daha öne taşıyorum ve bir gün engelliliğin uzun ya da kısa boylu olmak kadar sıradan bir farklılık olarak algılanacağına inanıyorum.
Önalan öğrencilik yıllarında çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da görev almış. Sivil toplum kuruluşlarının devleti fikirleriyle yönlendirmesi gerektiğini düşünüyor. Bir eksiklikten yola çıkan sivil toplum kuruluşlarının bu eksikliği kapatacak olan çalışmalar yönünde baskı unsuru olmaları gerektiğini; oysa ki mevcut durumda Devlet’in sivil toplum kuruluşlarından daha önde politikalar ürettiğini savunuyor. “Sivil toplum kuruluşları vizyonlarını genişletmeli ve ön plana geçmeli.” diyor.
Bu konuda da aynı fikirdeyim Kenan Önalan ile. Sivil toplum kuruluşları artık yardım temelli çalışmaktan vazgeçip hak temelli çalışmaya başlamalı. (Tabii, henüz başlamamış olanlardan söz diyorum.) İhtiyacımız olan bu.
Sevgili Kenan Önalan’ı, şahsım ve tüm engelliler adına tebrik ediyorum. Daha nice bunun gibi ödüle layık görüleceğine yürekten inanıyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş