Paylaş
Trafik terörü can almaya ve yeni engelli bireyler yaratmaya devam ediyor. Benim takip edebildiğim kadarı ile Kurban Bayramı’ndan bu yana meydana gelen trafik kazalarında 760 kişi yaralandı, 155 kişi de hayatını kaybetti. Sanırım 15 günlük bir süre için çok büyük rakamlar bunlar.
Geçen hafta Ankara Dikimevi’nde katliam gibi bir kaza yaşandı. Belediye otobüsü, duraktaki yolcuları altına alarak, kaldırıma ve park halindeki otomobillere çarptıktan 60 metre sonra durabildi. Bu kazada 12 kişi hayatını kaybetti, 12 kişi de yaralandı. Kazaya karışan otobüs şoförü tutuklandı; ancak hak ettiği cezayı alır mı bilemem. Zira İstanbul Kabataş’ta 1 Ağustos 2014’te meydana gelen kazada kontrolden çıkan İETT otobüsü vapura binmek için bekleyenlerin arasına dalmış; 2’si ağır 16 kişi yaralanmıştı. Yaralılardan 19 yaşındaki Kübra Dere’nin bacağı kesilmek zorunda kalınmıştı. 4 Mart 2015 tarihli Hürriyet.com.tr haberine göre; kazanın ardından denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakılan otobüs şoförü Eyüp Er, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede bilirkişi raporuna göre asli derecede kusurlu bulundu ve kazada başka kimsenin kusur ve ihlalinin bulunmadığı savunuldu. Yine aynı habere göre, şoför Eyüp Er hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak’ suçlamasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. Hadi diğer yaralıları bir tarafa bırakalım; bir genç kızı bacaksız bırakmanın bedeli bu kadar düşük olabilir mi?
Daha dün, Bursa’nın Kestel İlçesi’nde meydana gelen trafik kazasında, İnegöl İlçesi’nden gelen halk otobüsü, kontrolden çıkıp ters yöne giren otomobile çarptıktan sonra devrildi. Kazada 28’i halk otobüsünde olmak üzere toplam 31 kişi yaralandı. Ankara'da ise yine yürekler ağza geldi; seyir halindeki hafriyat kamyonu, önce özel halk otobüsüne çarptı daha sonra da bir taksiyi altına aldı. Kazada 3’ü ağır 12 kişi yaralandı.
İki gün önce de, Edirne’nin İpsala İlçesi’nde 1’inci Hudut Tabur Komutanlığı 2’nci Hudut Bölüğü’ndeki gözetleme kulelerinde nöbet tuttuktan sonra birliklerine dönen askerleri taşıyan araç, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Ters dönen aracın altında kalan Er Mustafa Tuğrul şehit oldu. Kazada bir teğmenle 2 er de yaralandı.
Kim bilir son 15 gün içindeki trafik kazalarında yaralananların kaçı yaşamına bir “engelli” olarak devam edecek? Biz daha ne kadar bir yandan mevcut engellileri iyileştirmeye çalışırken diğer yandan yeni engelliler yaratmayı sürdüreceğiz?
Geçen hafta fizyoterapi tedavim için gittiğim klinikte genç bir kadınla karşılaştım. Bebeğini doğurduktan üç ay sonra geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış. Kaza şöyle olmuş: Genç kadın, dörtlülerini yakarak arabasını emniyet şeridine çekmiş. Sonra arabasından inerek bagajını açmış ve tam o sırada emniyet şeridinden süratle gelen bir araba frene bile basmaksızın genç kadına çarpmış. Bu kadının bacakları neredeyse kesiliyormuş. Kadının tedavisi hâlâ devam ediyor; kazaya neden olan şoför ise çoktan serbest kalmış.
Trafik kazalarının önlenebilmesi için, bence, cezaların caydırıcı bir nitelik kazanması şart. Kusurlu bulunan şoförler, kusur durumlarına göre kademeli olarak, şoförlükten men edilmeli. Alkollü iken kaza yapanların ve ölümlü kazalara karışanların ehliyetleri, geriye dönüşsüz olarak iptal edilmeli.
Çalışma psikolojisinin bir dalı olan psikoteknik değerlendirme, bireyin belirli bir işteki yeterliliğinin ortaya konması amacıyla gerekli bedensel ve zihinsel özelliklerinin testler aracılığıyla ölçülmesidir. Sürücülerde psikoteknik değerlendirme ise;
- Sürücülerin güvenli araç kullanmalarını sağlayan zihinsel özelliklerinin (algı, dikkat, hafıza, muhakeme vb)
-Psikomotor yetenek ve becerilerinin (tepki hızı, göz-el-ayak koordinasyonu vb)
-Tutum-davranış, alışkanlık ve kişilik özelliklerinin (risk alma, saldırganlık, sorumluluk, öz kontrol vb.)
ölçülmesi ve sürücülük açısından uygunluğu-yeterliliği hakkında bir sonuca varılmasıdır.
Sürücülerde psikoteknik değerlendirme ise aşağıdaki amaçlarla yapılıyor.
-Bazı psikolojik yetersizlikleri nedeniyle trafikte tehlike yaratabilecek sürücülerin teşhis edilmesi
-Sürücülerin kendi kişisel sürücülük becerileri ve tutumlarına ilişkin farkındalıklarının arttırılması
-Trafik içinde seyahat eden halkın tehlikeli sürücülerden korunması
-Uzun vadede, toplumun sürücülük kültürünün iyileştirilmesi
Trafik kazalarının önlenebilmesi için sürücü belgesi verilecek kişilerin öncelikle bu testlerden geçirilmesi de, bence, şart.
Umarım, son 15 günde meydana gelen trafik kazalarında yaralanan 760 kişinin arasından yaşamının bundan sonraki bölümünü “engelli” olarak sürdüreceklerin sayısı çok yüksek değildir.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş