Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Pazar Günü “Özgürlük Parkı”ndaydım…

Merhabalar sevgili okurlar. 30 Mart tarihli yazımda, Koç Lisesi öğrencilerinin Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde düzenleyecekleri etkinlikten söz etmiştim sizlere. Geçtiğimiz Pazar günü Kadıköy, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilen bu etkinliğe ben de katıldım.

Haberin Devamı

Şiddetli yağışların ardından güneş açtı, Pazar günü öğle saatlerinde. Özgürlük Parkı çok özel misafirlere kucak açıyordu o gün. Çoğu zaman özgür olamayan bu özel misafirlere özgürlük kazandırıyordu, tek bir gün için olsa da… Tam bir şenlik havası içindeydi park. Oyuncaklar, balonlar, patlamış mısırlar, pamuk şekerleri hep otistik çocuklar içindi. Etrafta dolaşan palyaçolar onları eğlendirmeye çalışıyordu. Çocuklar mutlu, anne ve babalar huzurluydu. Bu güzel günü onlar için hazırlayan Koç Lisesi öğrencileri ise var güçleri ile çalışıyorlardı misafirlerini en iyi şekilde ağırlayabilmek için.

PAZAR GÜNÜ 'ÖZGÜRLÜK PARKI'NDAYDIM - FOTO GALERİ

Önce bir orkestra canlı müzik yaptı bu özel misafirlere. Ardından bir illüzyonist hünerlerini sergiledi. Bunu yaparken çocukları da katarak gösterinin içine, farklı bir şekilde mutlu etti onları. Çocuklar çok eğlendiler. Onlar eğlenirlerken, ben onların anne ve babalarının sevincini izledim. Bir anne yanıma yaklaştı ve benimle sohbet etti. “Biz buraya çok yakın oturuyoruz, ama üzerimize yöneltilen rahatsız edici bakışlar nedeni ile pek gelmiyoruz. Bugün burası bizim. Gönlümüzce eğlenebiliriz.” dedi. Bu sözler ok gibi saplandı yüreğime. Çok mu zor bu çocukları oldukları gibi kabullenebilmek? Çok mu zor biraz empati yapabilmek?

Haberin Devamı

Otizm yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden karmaşık, gelişimsel bir bozukluk. Sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteriyor, Günümüzde her 100 çocuktan birini etkilediği bilinen ve pek çok ailenin hayatının altüst olmasına yol açan bu bozukluğun yirminci yüzyılın ortalarına kadar bir adı bile yokmuş. 1943'te Dr. Leo Kanner 11 çocuk üzerinde yaptığı çalışmalar sonunda literatüre “Erken Çocukluk Otizmi” terimini kazandırmış. Aynı yıllarda Hans Asperger bugün Asperger Sendromu olarak bilinen, aynı bozukluğun daha hafif bir biçimini tanımlamış. Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiş bulunuyor. Ancak, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durum olduğu kesinleşmiş durumda. Otizmin bilinen bir tedavisi yok. Erken yaşta başlanan, çocuğun yetenekleri ve gereksinimleri dikkate alınarak, bireysel özel eğitim programları hazırlanması ve uzman kişilerce uygulanması, günümüzde bilinen tek tedavi yöntemi.

Haberin Devamı

Unutmayalım ki, otizm bir akıl hastalığı değil. Otizm kimsenin suçu da değil. Otistik çocuklar böyle davranmayı bilinçli olarak seçen şımarık çocuklar değiller. Bu nedenle, ne o çocukları ne de anne ve babalarını aramıza almayarak cezalandırmamalıyız. Toplumun tüm kesimleri ile olduğu gibi, otistiklerle de birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Koç Lisesi öğrencilerinin bu güzel girişimi örnek olmalı hepimize. Onlar, ellerindeki kısıtlı olanakları ve bir de kocaman yüreklerini ortaya koyarak mükemmel bir gün hazırlamışlar bu özel çocukları mutlu, bizleri ise onlardan haberdar etmek için… Emeklerine ve yüreklerine sağlık…

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...

Yazarın Tüm Yazıları