Paylaş
Dr. Alper Kaya 25 yıldır, Stephen Hawking hastalığı olarak da, ALS’yle yaşıyor. Ancak yine de, 28 yaşında yakalandığı bu amansız hastalığın yaşama sevincini etkilemesine izin vermiyor.
Alper Kaya, 5 Aralık 2009 tarihinde, Sabancı Vakfı'nın katkılarıyla hayata geçen ''Fark Yaratanlar'' programına konuk olmuştu. O tarihte %95 engelli idi; sadece konuşabiliyor, yutkunabiliyor, tek bir parmağını çok az hareket ettirebiliyor, özel bir klavyeyle, tek tek harf tıklamasıyla yazabiliyordu. Buna karşın, ALS hakkında dünyadaki tüm gelişmeleri diğer hastalara aktarıyordu. Hastalarla telefonda görüşerek tecrübelerini paylaşıyor ve onlara moral veriyordu. Alper Kaya'nın yarattığı fark, dalgalanmalar yaşasa da bir hekim ve hasta olarak yaşadığı her olumlu ve olumsuz gelişmeyi bilimsel ve diğer hastaların anlayacağı platformlarda ve internet sitelerinde paylaşmasıydı. Çaresiz bir hastalıkla mücadele ederken, aynı durumdaki birinin biraz daha fazla yaşamasını sağlamak için uğraşıyor ve yurttaş katılımı alanında fark yaratıyordu.
2011 yılında “İşaret Parmağım” adlı bir öykü kitabı yayınladı Dr. Alper Kaya. Zevkle okuduğum bu eserin “Önsöz”ünü sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Bir bilgisayar faresi ve bir tıklama ile birer birer yazılan harfler... Kelimeler tümcelere, tümceler paragraflara, paragraflar sayfalara dönüşüverdi. Bilgisayarda yazı yazabilmek için gereken o tıklamaların tüm fiziksel yükünü, çalışan tek parmağım olan işaret parmağım taşıdı. O, benden vazgeçmedi, ben de onu terk etmedim. Bu kitaptaki yazılarım ve yazdığım diğer yazılarımın kahramanı, işte o sol işaret parmağım.
Eskiden hiç aklıma gelmeyen sıradan, önemsiz ve düşünmeye gerek görmeden yaptığım işlerin ne denli önemli olduğunu şimdi anlıyorum. İnsan bedeninin mükemmel tasarımı karşısında saygıyla eğiliyor ve şükrediyorum.”
Ben de yazılarımı tek bir işaret parmağımı kullanarak yazıyorum. Sağ işaret parmağımı… Benim Alper Kaya’dan farkım, sol elimle sağ elime destek verip o tek işaret parmağımla bilgisayar klavyesini kullanabiliyor olmak. Ama bunu yapabilmek için sol kolumu bacağıma dayayarak destek almak, bunu yaparken de sola doğru kaykılmak zorundayım. Yine de hiç şikâyetçi değilim bu durumdan. Her yazının sonunda tekrar teşekkür ediyorum Tanrı’ya ve bir sonraki yazımı da tamamlayabilmeyi diliyorum.
Ancak yapamadığım için çok üzüldüğüm şeyler de var. Örneğin, biricik kardeşim iki haftadır hasta. Ben gidip ona bir çorba bile yapamıyorum. Oysa her gün yanında olmak, ona destek vermek isterdim. Bunu yapamıyor olmak beni kahrediyor.
Birlikte büyüdüğümüz, kardeşim gibi sevdiğim bir kuzenim var benim. İki yıldır kanserle boğuşuyor. Dün, yeni bir tedavi denemek üzere yurt dışına gitti. Ben de onunla gitmek, zor günlerinde yanında olabilmek isterdim. Ama bırakın yanında gitmeyi, uğurlamaya bile gidemedim. İşte bunlar da beni kahrediyor. Ama olumlu düşünmek istiyorum. Sonuçların çok iyi olduğunu ve kuzenimin iyileştiğini bu satırlardan sizlere duyurduğumu hayal ediyorum.
Lütfen sizler de dualarınızla destek olun bu hayalime…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…
Paylaş