Paylaş
Ocak ayının ikinci haftası olan 7-14 Ocak tarihleri arası her yıl Beyaz Baston Körler Haftası olarak anılır. Baston, çağlar boyunca körlerin bağımsızlaşmasını ve özgürleşmesini simgeleyn en önemli araç olmuştur. Basit bir değnekten evrimleşerek baston haline gelen nesnenin beyaz baston oluşunun öyküsü yirminci yüzyılın başlarına uzanır. 1921 yılında Londra’da trafik kazası sonucu görme yetisini yitiren bir fotoğraf sanatçısı çevredekilerin kendisinin kör olduğunu anlaması için bastonunu beyaza boyar. Londra sokaklarında beyaz bastonuyla dolaşan bu sanatçının deneyimi o denli başarılı olur ki, 1931 yılında Fransız Körler Örgütü körlerin bastonunun beyaza boyanmasını ve Beyaz Baston adıyla simgeleştirilmesini kararlaştırır. Giderek yaygınlaşan bu uygulama körlerin kullandığı bastonun dünyanın her yerinde Beyaz Baston olarak anılmasına neden olur.
Beyaz Baston Körler Haftası nedeniyle ben de bugünkü yazımda görme engelli bir okurumdan üç ayrı tarihte aldığım mektuplardan söz ermeye karar verdim.
2 Kasım 2015 tarihinde aldığım ilk mektup görme engellilerin seçimlerde yaşadıkları zorluklarla ilgili. Okurum: “Biz görme engelliler seçimlere özgürce katılamıyoruz. Çünkü biz görmeyenler oy pusulalarını göremediğimiz için oyumuzu bir refakatçıyla kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu da, hem bizim oyumuzun gizliliğini ortadan kaldırıyor hem de, her insana güvenilmeyeceği için, oyumuzu kullanırken bize yardım eden kişinin bizim söylediğimiz yönde oy kullandığını bile bilmiyoruz. Refakatçi bizim oyumuzu kendi kafasına göre de kullanmış olabiliyor,” diyor. Oy verme işlemini mutlaka bir refakatçi ile yapmak zorunda bırakıldıklarından dem vuran okurum, bunun anayasada belirtilen oyların gizliliği ilkesine aykırı bir durum olduğunu söylüyor ve görme engellilerin oylarını kimseye bağımlı kalmadan kullanabileceği erişilebilir ve eşit bir sistem getirilmesi gerektiğini savunuyor. Yetkililere “ben görmüyorum diye kimsenin benim kime ya da nereye oy verdiğimi bilmek gibi bir hakkı olamaz. Lütfen beni oyumla baş başa bırakın,” diye sesleniyor.
Hukuk Fakültesi mezunu olan okurum 4 Aralık 2015 tarihinde gönderdiği mektubunda ise görme engellilerin santral memurluğu dışındaki görevlerde de çalışabileceğini hatırlatıyor:
“Siz de biliyorsunuz ki, engeli olmayan bir memur bir işe başladığında masası ve çalışabileceği bilgisayarı hazır olur. O kimseye çalışması için bana şunu verin, bunu verin demez. Zaten her şey onun için önceden hazırlanmıştır. Ancak, bizlerde öyle olmuyor. Ya varsa santral memurluğu yapıyoruz; ya da bireysel mücadelelerimiz sonunda ufak da olsa bazı adımlar atabiliyoruz. Ben de yıllardır bir şeyler yapabilmek için hep mücadele ettim. Mücadelelerim sonunda bana bilgisayar, ekran okuma programı ve evrakları tarayan okuma makinesi aldılar. Vergi dairelerinde vergi işlemleri yapılan bilgisayarlarda özel bir paket program var ve bu programı bizim ekran okuma sistemleri tam olarak okuyamıyor.”
Okurum vergi dairelerinin bağlı olduğu Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde yüzlerce görme engelli memur çalışmakta olduğunu, sözünü ettiği programın ekran okuma programlarına uyumlu olmaması nedeniyle görme engellilerin potansiyellerini kullanamadıklarını söylüyor ve bu programın ekran okuma programlarıyla uyumlu hale getirilmesini talep ediyor.
Aynı zamanda Altı Nokta Körler Derneği Uşak Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi olan okurum, dün gönderdiği mektupta ise daha da pratik bir konuya dikkatimi çekiyor. Kadın olmaktan kaynaklı sorunlar ve çözümleri konusunda çalışmalar yapan Altı Nokta Körler Derneği Kadın Meclisi, geçtiğimiz günlerde www.change.org sitesi üzerinden ev aletlerinin erişilebilir olmasına yönelik bir imza kampanyası başlatmış. Kampanyanın muhatabı Arçelik ve Vestel. Bu kampanya ile, beyaz eşya ve elektrikli ev aletleri sektöründe teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlamaya çalışan tüm firmaların görme engelli kullanıcıları da düşünerek ürünlere sesli uyarılar eklemeleri ve tüketiciye bu şekilde sunmaları hedefleniyor. Okurum, “sizin aracılığınızla, herkesin imza kampanyamıza destek vermesini bekliyoruz,” diyor. Okurumun sesine sizlerin de kulak vermek isteyeceğinizi tahmin ediyorum. İmza kampanyasına
linkinden ulaşabilirsiniz.
Okurum Sevgi Bulut’a görme engellilerin sorunları ile ilgili bu bilgiler için teşekkür ediyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş